Advert
as

“En Büyük Kültürel Zenginlik Gönül Zenginliğimizdir”

 “En Büyük Kültürel Zenginlik Gönül Zenginliğimizdir”

Bingöl Üniversitesi’nde düzenlenen “Kültür Coğrafyamızın Zenginliği” Konferansında konuşan Başbakan Yardımcısı Başdanışmanı Ahmet Haluk Dursun,“Bizim en büyük kültürel zenginliğimiz ise gönül zenginliğimizdir.” dedi.

Bingöl Üniversitesi’nde düzenlenen “Kültür Coğrafyamızın Zenginliği” Konferansında konuşan Başbakan Yardımcısı Başdanışmanı Ahmet Haluk Dursun, “Ülkemiz, tarihi yapılarıyla doğudan batıya zenginliklerle dolu. Bizim en büyük kültürel zenginliğimiz ise gönül zenginliğimizdir. Bize has bir gönül zenginliği ve gönül adamlığı var.” dedi.

Başbakan Yardımcısı Başdanışmanı Ahmet Haluk Dursun’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Ciftçi ve Prof. Dr. Hakan Olgun, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Konuşmasında Türkiye’nin zengin kültürel yapılar cenneti olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dursun, “Ülkemiz tarihi yapılar açısından son derece zengin bir ülkedir. Diyarbakır’dan Mardin’e, Kars’tan Edirne’ye, Konya’dan Bursa’ya kadar güzel yapılarımız var. Bizim asıl en büyük zenginliğimiz gönül zenginliğimizdir. Gönül zenginliğinden daha büyük zenginlik yoktur. Bize has gönül zenginliği kültürü ve gönül adamlığı var. Kültürel zenginlik ikiye ayrılır. Birincisi somut miras, ikincisi de somut olmayan mirastır. Somut olmayan miras işte bizim gönül zenginliğimiz dediğimiz şeydir. Unesco tarafından somut olmayan miras, yaşayan insan hazinesi olarak kabul ediliyor. Bu, terminolojiye böyle geçmiş. Peki, biz bu hazineden ne kadar haberdarız? Kendi gönül zenginliğimizin ne kadar farkındayız” şeklinde konuştu.

Ülkemizin somut miras açısından da dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dursun, “Bizim coğrafyamızdan görmemiz gereken o kadar çok yer ve yapı var ki. Mesela bizim coğrafyamızı bilmek isteyen birinin Diyarbakır’ı bilmesi gerekiyor. Mardin’i bilmesi gerekiyor. Kars’ı, Konya’yı, Bursa’yı, Edirne’yi bilmesi gerekiyor. İstanbul’u bilmesi gerekiyor. Diyarbakır’ı görmeden buraları gördüm demeyin. Surları ve Hevsel Bahçeleri Unesco dünya miras listesine alındı. Son zamanlarda ciddi atılım yapan iki buçuk şehir var turizmde. Buçuğu Van’dır. İranlı turistlerin alışveriş turizmi için gelişi. Biri Mardin ve bir diğeri de Kars’tır. Ama asıl benim adayım Diyarbakır’dır. Diyarbakır’ı bilmeniz ve görmeniz gerekiyor” dedi.

Çeşitlilik ve derinlik zenginliği ortaya çıkarır

Türkiye’nin farklı renkleri ve çeşitliliği ile de zengin bir ülke olduğunu belirten Prof. Dr. Dursun, konferansta İstanbul’a da geniş yer ayırdı. Asıl İstanbul’un surlar arasında kalan yer olduğunu ifade eden Prof. Dr. Dursun, Bingöl Üniversitesi’nden bir grubu İstanbul’da misafir etmek istediğini söyleyerek; “Sayın Rektörümüze buradan söz veriyorum. Bir öğrenci grubunuz ile sizi, Bingöl Üniversitesi’ni ağırlamaktan son derece memnuniyet duyarım. Size İstanbul’da rehberliği de ben yaparım” şeklinde konuştu.

 

Konferansın sonunda Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak tarafından Prof. Dr. Dursun’a teşekkür plaketi takdim edildi.

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum