Advert
as

Selam Bingöl’ün Meydan Erlerine…

  • Musa APUHAN
  • 2017-08-07 11:52:37
  • 3757 Görüntülenme
  • Darbenin yıl dönümü tüm Türkiye’de kutlandığı gibi Bingöl’de de kutlandı.

    Ama Bingöl’deki kutlamalar bana 19 Mayıs şenliklerini hatırlattı.

    Oysa 15 Temmuz darbesi yapıldığında daha tanklar köprüyü kapatır kapatmaz ülkenin birçok ilinde insanlar sokağa çıktılar.

    Peki, Bingöl’de ilk sokağa çıkanların kimler olduğunu ve o gece Bingöl’de nelerin yaşandığını biliyor musunuz?

    Biliyorum ki o gecenin görüntüleri sokağa çıkan birçok insanda mevcut.

    Darbenin yıl dönümünde o gece Bingöl de neler yaşadı?

    Bunlar derlenip, toparlanıp bunlardan bir sunum yapılamaz mıydı?

    Yapılamazdı, yaptırmazlar, yapılmasını istemezler, yapmak isteyeni de sevemezler…

    Neden mi?

    Bakın size basit birkaç neden;

    Darbe duyulur duyulmaz sokağa dökülenlerin kimler olduğunu ve neler yaptıklarını bilmeniz lazım.

    Çünkü sokağa ilk çıkanlar, nasıl bir durum ile karşılaşacaklarını bilmeden sokağa çıktılar.

    Yani her türlü bedeli ve sonucu göze alarak çıktılar.

    Tıpkı İstanbul’da, Ankara’da ve diğer illerde sokağa çıkıp şehit düşenler gibi…

    Ama bu tür olağanüstü durumlar bazen akla-karayı, bazen cesurla-korkağı, bazen de haklıyla-haksızı birbirinden ayıran güçlü bir ayıraç gibidir.

    Hani şu yağlı güreş müsabakalarını bilirsiniz.

    Erler çıktı meydane,

    Biri birinden merdane,

    Bu meydan er meydanıdır,

    Nice koç Yiğitler bu meydandan geçti…

    O gece herkes neyin ne olduğunu anlamaya çalıştığı, nerede ne yapması gerektiğini düşündüğü bir anda, Bir Hz. Hamza yürekli, hayatını İslam’a ve Kuran’a adamış, 70 yaşında darbeler görmüş, haksızlığa uğramış bir din alimi, bir kanaat önderi, bu defa bir ordu komutanı gibi hiç tereddüt etmeden yanındakilerin kimler olduğunu, kaç kişi olduklarına bakmadan, “Gün alçaklara karşı tek başımıza kalsak da, sokağa çıkma günüdür” diyen MOLLA SAHAP KURKUTATA’dır…

    Adeta o kara gecenin üzerindeki perdeyi söküp atıyor ve İslam’ın onurunu yaşamaya talip olanların meydanlara akması çağrısı yapıyor.

    Yine o gece elinde telefonu, bildiği, tanıdığı herkesi medyalara çağıran Ağa KÖÇER Hoca.

    Yine yakınları ile medya koşan ve camiasından tanıdığı, ulaştığı insanları meydana inmeye çağıran Orhan BUĞRAHAN Hoca.

    Yine sistemin mağdurları Hüda Par ailesi.

    Yine sokağa inen vatandaşı sokaklarda tutmaya çalışan emniyet müdürü Süleyman PAMUK…

    Peki sizlere soruyorum;

    Darbenin ilk günü nerede olduğu beli olmayan, darbenin ikinci günü Bingöl de olmayan darbenin üçüncü günü hangi tarafta olduğu belli olmayanların, darbenin dördüncü gününden itibaren gelip kurulan platforma çıkan ve son güne kadar platformdan inmeyenlerin, yıl dönümünde o ilk gece unutulsun, bunun için kutlamayı bir 19 Mayıs şenlikleri gibi kutlamayı istemesinden daha normal ne olabilir ki?

    Sonuç olarak; donanımlı ve milli olan bir emniyet müdürü Bingöl’den ilk gönderilenlerden oldu.

    Sizce neden?

    Molla Sahap KURKUTATA bir daha platforma davet edilmedi.

    Peki neden?

    Ağa KÖÇER Hocaya merak edilip, şu soru sorulmadı; “Sen o gece kimleri aradın, kimler sana ne dediler, aradıklarından kaç tanesi o gece meydana indi?”

    Son güne kadar meydanları terk etmeyen Hüda Par camiasına, MHP’ye, İslam’i cemaatlere ve sivil toplum kuruluşlarına, “darbe akşamı bizler yataklarımızda uyurken veya korkudan ne yapacağımızı bilmezken, sizler bu memleket adına, bu ülke adına tereddüt etmeden sokaklara döküldünüz, peki bundan sonra bu şehir, bu ülke ve milletimiz adına birlikte ne yapabiliriz?” dediniz mi?

    Eee. Ucuz kahramanlık kolay…

    Unutmadan son söz;

    Gidecek başka ülkesi olanlar, utanmadan “Türkiye’de darbeyi cemaatler yaptı, yapıyor.” diyorlar.

    İslam’ın şanlı tarihinde, İslami cemaatlerin onurlu mücadelesi hep vardı ve var olmaya da devam edecektir.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ