Bingöl’deki STK’ların öncülüğünde oluşturulan Vicdan Hareketi tarafından, Suriye’de hapishanelerinde tutulan kadın ve çocukların özgürlüğüne kavuşturulması için basın açıklaması yapıldı.
Bingöl’de Suriye ziyanlarında tutulan kadın ve çocukların özgürlüğüne kavuşturulması için basın açıklaması düzenlendi.
Vicdan Hareketi tarafından, Türkiye’nin farklı illerinde olduğu gibi Bingöl’de de Suriye zindanlarında tutulan kadın ve çocukların acilen özgürlüklerine kavuşmaları için eşzamanlı basın açıklaması düzenledi.
Cuma namazının ardından İHH Bingöl Temsilciliğinin
önünde bir araya gelen STK’nın destekleriyle gerçekleştirilen basın
açıklamasını Vicdan Hareketi gönüllüsü Gülhan Uslu okudu.
"Suriyeli mahpus kadınlar için meydanlardayız"
Uslu, "Bugün 8 Mart 2019. Dünya Kadınlar Günü’nde bombaların altındaki Suriye dahil 110 ülkede meydanlardayız. Bugün dünyanın dört bir yanında Suriyeli mahpus kadınlar için meydanlardayız. Buradan Suriye hapishanelerinde acı içinde özgürlük bekleyenleri ve meydanları doldurarak onlar için vicdanları ayağa kaldıranları selamlıyoruz. Biliyoruz ki; mazlumlar ve ezilenler için vicdanın haykırışından daha güçlü bir imkan yok.
Vicdan Hareketi tüm çocuklar yaşasın diye; dili,
inancı, ırkı fark etmeksizin tüm kadınlar korunsun diye oluşmuş uluslararası
bir inisiyatiftir." dedi.
"Kirli savaşlara isyan ediyoruz"
Vicdan Hareketinin, insan hayatını korumayı
hedefleyen ve herkes için onurlu bir yaşam isteyen bir merhamet hareketi
olduğunu söyleyen Uslu, "Geçtiğimiz yıl bugün, dünyanın dört bir yanından
kadınların bir araya geldiği Vicdan Konvoyu ile 10 binin üzerinde kadın Suriye
sınırında buluşmuştu. Bu yıl ise dünyanın tüm meydanlarında kadın erkek bir
aradayız. Bizler, dünyanın birçok ülkesinden gelen insanlar olarak, hukuksuzca
tutulan, cinsel saldırıya ve işkenceye maruz kalan Suriyeli kadınların
özgürlüğü için sesimizi yükseltiyoruz. Kadınlar olarak isyan ediyoruz.
Tecavüzün, savaşlarda kadınlara yönelik işkencenin ve her türlü zulmün silah
olarak kullanılmasına isyan ediyoruz. Bu kirli savaşlara isyan ediyoruz. Çocukların
çırpınarak ölmesine isyan ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Suriye savaşı sırasında sayısız savaş suçu işlendi"
"Hapislerde tutulan mazlum her kadın insanlığın geleceğine dair umudumuzu biraz daha kaybettiriyor." diyen Uslu, sözlerini şöyle sürdürdü: "İnsanlığımızdan utanıyoruz. İnsanlığımızı kaybediyoruz. Suriye savaşı sırasında sayısız savaş suçu işlendi. Uluslararası sözleşmeleri etkili olarak uygulaması gereken devletler, uluslararası yargı mekanizmaları ve uluslararası toplumun bütün bileşenleri sivil insanların, kadın ve çocukların korunmasından sorumludur. Kadınlar ve çocuklar korunmalı, hiçbir şekilde esir tutulmamalı, taraflarca herhangi bir şekilde pazarlık konusu ve unsuru yapılmamalıdır. İnsan hayatının ve onurunun korunması temel prensiptir. Bu prensibin ve sorumlulukların yerine getirilmesi ancak 'İnsanlık Vicdanının' harekete geçmesiyle mümkün olabilecektir.
Bu nedenle, bunca acıya, bu kadar ölüm ve zulme
'Artık yeter' diyoruz. Dünyanın her yerinden vicdanların sesi olarak,
şehirlerin meydanlarından Suriye’ye sesleniyoruz. Suriye Rejimine ve
ortaklarına sesleniyoruz; hemen, şimdi tecavüzü savaş silahı olarak kullanmayı
bırakın. Hemen, şimdi kadınlara acımasızca yapılan işkenceyi durdurun. Hemen,
şimdi tüm Suriyeli kız kardeşlerimizi serbest bırakın. Bırakın evlerine
dönsünler, bırakın ailelerine kavuşsunlar."
"Yeryüzünün dört bir yanındaki insanlık ailesinin her bir ferdini merhamete çağırıyoruz"
Yeryüzünün dört bir yanındaki insanlık ailesinin her bir ferdini merhamete çağırdıklarını dile getiren Uslu, "Suriye Rejiminin hapishanelerindeki cesur ve onurlu kadınlara sesleniyoruz. 'Yeryüzünde vicdanlı bir insan kalmadı mı bize yardım edecek?' diyen kadınlara sesleniyoruz. Sesimizin size ulaştığını biliyoruz. Buradayız ve özgürlüğünüz için bütün gücümüzle kadın-erkek hep beraber çalışıyoruz. Pes etmeyeceğiz. Sizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Biz şahitleriz ve şahitlik ediyoruz. Mazlumun
mazlumiyetine, zalimin zulmüne ve sessiz seyredenlerin mesuliyetine şahitlik
ediyoruz. Sadece ve sadece adaletten yana, mazlumdan yana tavır alıyoruz.
Biliyoruz ki bu aynı zamanda insanoğlunun geleceğine ve bugün zulmeden
zalimlerin masum çocuklarına dahi insani sorumluluğumuzdur. Görevini
yapmayanlara, eksik yapanlara da şahitlik ediyoruz." diye konuştu.
"Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk özgür oluncaya dek ayaktayız!"
Uslu,
konuşmasını şöyle tamamladı: "Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği
Teşkilatı vb. tüm uluslararası organizasyonlara, bu savaşın bir parçası olan
tüm devletlere, uluslararası insan hakları örgütlerine, yasaları gereğince
savaş bölgelerindeki sivillere karşı sorumluluk taşıyan uluslararası
Kızılhaçlar ve Kızılaylara ve uluslararası insani yardım teşkilatlarına
sesleniyoruz. Haydi, tüm imkanlarınızı
seferber ediniz. Masum bir insana özgürlüğünü vermek yeryüzündeki en kıymetli
insani yardımdır. Haydi şimdi ve daha fazla gecikmeden… Ve sesimizi duyan
herkesi bu hareketi desteklemeye, karar alıcı kişi ve kurumlara mektuplar
göndermeye, web sitemizdeki imza kampanyasına katılmaya ve yaymaya, her türlü
çabaya ve duaya davet ediyoruz. İnsanoğlunun merhameti ve vicdanının ortak sesi
kitle imha silahlarını susturacak, hapishane kapılarını kıracak en büyük
güçtür. Çünkü İnsanız! Ve herkes İçin insanca yaşam istiyoruz. Suriye zindanlarındaki son kadın ve çocuk
özgür oluncaya dek ayaktayız!"