Advert
as

“Kamuda Kadrolu Ayrımı Asla Doğru Değildir”

“Kamuda Kadrolu Ayrımı Asla Doğru Değildir”

Bingöl Öz Büro İş Sendikası; “Taşeron sistemindeyken yıllardır büyük mağduriyetler yaşayan çalışanların sorunlarının hala çözülememiş olması, dahası 2020’nin sonuna ertelenmiş olması büyük bir haksızlıktır. Kamuda eski – yeni kadrolu ayrımı asla doğru değildir.”


Bingöl Öz Büro İş Sendikası; “Taşeron sistemindeyken yıllardır büyük mağduriyetler yaşayan çalışanların sorunlarının hala çözülememiş olması, dahası 2020’nin sonuna ertelenmiş olması büyük bir haksızlıktır. Kamuda eski – yeni kadrolu ayrımı asla doğru değildir.”

2019-2020 Yıllarını Kapsayan Kamu Çerçeve Protokolü İle İlgili yazılı bir açıklama yapan Bingöl Öz Büro İş Sendikası, şu ifadelere yer Verdi:

 “2019-2020 yıllarını kapsayan kamu iş yerleri toplu iş sözleşmesinin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu arasında imzalandığını yapılan ortak açıklamadan öğrenmiş bulunmaktayız.

Toplu iş sözleşmesi çalışanların iki yılda bir yakalayabildiği tek imkân olarak elbette ki çok iyi değerlendirmek zorunda olduğumuz tek olgudur. Zira üzerinden iki yıl geçmiş eski sözleşme yenilenirken hem güncellemenin doğru yapılması hem de yaşanacak yeni iki yılın doğru planlanması emekçiler açısından yaşamsal önem arz etmektedir.

Bu nedenle toplu iş sözleşme süreçleri sıradan pazarlıkların değil gerçekçi müzakerelerin, ayaküstü ve anlık tepkilerin değil ortak aklın ve emeğin devrede olduğu platform niteliğinde olmalıdır.

İşletme gereksinimlerinin ve çalışan haklarının bütün boyutlarıyla müzakere edileceği bu süreçlerin bir konfederasyon tarafından üç beş puanlık zam pazarlığına indirgenmesi ülkemize de emekçilere de haksızlıktır.

İşyeri ve işletmelerin özel koşullarını, çalışanların farklı pozisyon ve beklentilerini, üretim ve hizmet süreçlerinin gereklerini görmezden gelen tek tipçi bu anlayışın ne çalışma huzuruyla ne de endüstriyel demokrasiyle bir alakası yoktur.

Muhatap konfederasyonun söylem ve eylem çelişkisi bir yana “nasıl olsa rahatım yerinde” düşüncesi ile çalışanları dikkate almama politikası maalesef devam etmektedir.

Yapılan protokolün ne yaşanan enflasyon ne çalışanların reel alım gücündeki yıpranma ne de vergi dilimleriyle yaşanan ücret kayıplarına bir çözüm getirmediği açıktır.

Ayrıca 02 Nisan 2018 tarihinde kadroya geçen ancak yığınlarca sorun ve ciddi ekonomik kayıplar yaşayan yüz binlerce çalışanın protokol dışında tutulması kabul edilebilir olmaktan çok uzaktır. Zaten konfederasyon başkanının “Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle.” cümlesi her şeyi yeterince iyi anlatmaktadır.

Bu sözleşme ülkenin ve çalışanların yaşadığı reel ekonomik süreçlerin bir yansıması asla değildir. Tam 16 aydan beri sıkıntı yaşayan çalışanların bu protokolle sistematik bir şekilde cezalandırılmalarının devamına sebep olunmuştur.

Muhatap konfederasyon kendi iddiaları ile ters düşmüş, çalışanların bir kez daha mağdur edilmesine sebep olmuştur. Varlığını emeğe borçlu olanların ve elindeki her şeyi çalışanlar üzerinden sağlayanların bu yaptıklarını bütün çalışanlar sağlıklı bir şekilde değerlendirmeli ve artık sonuçlandırmalıdır.

İşyeri işyeri dolaşıp ajite edici konuşmalarla ve manipülatif söylemlerle çalışanları etkilemeye çalışan, sosyal iletişim ağlarından propaganda ve algı üreterek hükümet başta olmak üzere herkesi suçlayan bu yapının tanındığını artık görmek istiyoruz.

Tüm çalışanların emeklerine ve geleceklerine sahip çıkma iradesini ortaya koymalarının ertelenemez bir zorunluluk olduğunu düşünüyoruz.

Kamuda işini özveriyle yapan ancak taşeron sistemindeyken yıllardır büyük mağduriyetler yaşayan çalışanların sorunlarının hala çözülememiş olması, dahası 2020’nin sonuna ertelenmiş olması büyük bir haksızlıktır. Kamuda eski – yeni kadrolu ayrımı asla doğru değildir.

Hükümetimizin ve özellikle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 112. maddesinde yazılı olan kamu çerçeve protokolünü 02 Nisan 2018 tarihinde kadro olan çalışanlar adına 01/01/2019 — 31/10/2020 aralığında devreye sokması talebimizi yineliyoruz.”

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum