Advert
as

Ah CHP Ah, Biz Birbirimizi İyi Biliriz…

  • Musa APUHAN
  • 2017-05-08 13:13:44
  • 4118 Görüntülenme
  •  

    Cumhuriyet mitingleri düzenleyip demokrasiyi savunuyorlardı… Sözde…

    "Ordu göreve" diye tencere tava çaldılar.

    "Bu ülkede darbe olursa, ilk tankın üzerine ben çıkarım." dediler.

    Ülkenin başbakanına darbe yapıp, idam ettiler, sonra 27 Mayıs'ı bayram ilan ettiler.

    "Başkanlık sistemi bu ülkenin dokusuyla uyuşmuyor, tek adam diktasına doğru gidiliyor." çığırtkanlığını yapıyorlar.

    Yirmi yedi yıl tek adamla ülkeyi yönettiler ve başını kaldıran herkesi ya idam ettiler veya sürgüne gönderdiler.

    Bütün bunları yapan zihniyet aslında acıktığında yavrusunu fare zannedip yiyen kedi gibidir.

    Bu öyle bir halet-i ruhiyedir ki, doğru ve fayda adına yapılacak hiçbir şeyi kalmayanın, içine düştüğü çaresizliğin ve zavallılığın zirvesidir.

    Her seçimden sonra halktan beklediğini göremeyen ve şamar üstüne şamar yiyen bay müdür ve saz arkadaşlarının, sersemlik haliyle medet umdukları kapılara koşmaları, dermansız derde tutulma hallerinin zirvesidir.

    Bay müdür ve saz arkadaşlarının bu tavrı bizleri şaşırttı mı?

    Tabiî ki hayır.

    Kurulduğu günden bugüne kadar bu CHP ve yöneticilerinin tavrı, hatta aklı hep aynı kaldı, hiç değişmedi.

    Hani eskiler derdi; "han bozuk hancı bozuk."

    Benim anlamadığım husus ise hanı ve hancıyı bilen ama yolu oraya düşen yolcuların bunlara nasıl tahammül ettikleridir.

    Ey CHP’ye gönül verenler; siz bu bay müdür ve saz arkadaşlarına nasıl tahammül ediyorsunuz?

    Öyle ya, belki de buda sizin imtihanınız, Allah size sabır versin.

    Şimdi şakayı bir tarafa bırakalım, Allah korusun gerçekten ülkeyi sizlere teslim etseler ve yönetin deseler ne olur?

    SSK‘nın o günleri aklıma geliyor da, aman Allah'ım sen bizleri nelerden koruyorsun da biz farkında değiliz.

    Ben bir dostumla CHP üzerine sohbet ederken, bizi dinleyen genç oğlu atıldı, "baba bu CHP ne yapmış ki?" baba başladı anlatmaya;

    Bütün darbelerin senaristi ve yönetmeni olan bu zihniyet,

    -Din ve ilim merkezi olan medreseleri kapatmadı mı?

    -Harf inkılabı yaparak, bir gecede alimi cahil, cahili alim yapmadı mı?

    -İslam alemini başsız bırakarak birbirine düşürmek için hilafeti kaldırmadı mı?

    -Müslüman Anadolu kızlarını çırılçıplak soyarak, "güzellik yarışmalarına katılıyoruz ve medenileşiyoruz." deyip toplumun ahlaki değerlerini ayaklar altına almadılar mı?

    -Camileri ahırlara çevirmediler mi?

    -Alimlerimizi asmadılar mı?

    -Millet yiyecek ekmek bulamazken, bunlar marinalarda viskiler yudumlayıp, heykellerini dikmediler mi?

    -Kızlar bunların çirkin emellerine alet olmuyor, dinlerini ve inançlarını yaşıyorlar diye onları bundan vazgeçirmek için üniversite kapılarında -benzerleri ancak İsrail’de görülen- kontrol noktaları oluşturmadılar mı? İkna odaları kurmadılar mı? Karşı çıkanların üzerine panzerlerle boyalı sular sıkmadılar mı? Tekme tokat okullardan atmadılar mı?

    Çocuk; "baba tamam ben anladım, daha fazla söyleme iğrendim." dedi.

    Kısacası; ülkenin herhangi bir yerinde ne zaman patlayacağı belli olmayan ETNA yanardağı gibidir bu zihniyet.

     

    Allah bu ülkede yaşayan mazlumların hatırına, bizleri bu zihniyetin yönetme ihtimalinden korusun.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ