Advert
as

Hangi Engel ?

  • Musa APUHAN
  • 2017-12-06 12:55:47
  • 3022 Görüntülenme
  • Dünya Engeliler Haftası münasebetiyle, bende insana ve özellikle engellilere bakış açımız ile ilgili bazı tespitlerde bulunmak istiyorum.

    Dünya kültürüne baktığımızda, özellikle doğu kültüründe hayatta kalabilmenin adı güç ve kuvvettir.

    Tabiatta ki yaşamın anlamına dair birçok bilgiye sahip iken, insanın insana bakışı hep bir adım geride kalmıştır. İnsanı değerlendirmemiz güç ve kuvvet paralelinde olduğu için, iki sınıfı hep ötelemiş ve tam insan olarak görmemişiz;

    Birincisi kadın,

    ikincisi ise engellilerdir.

     

    “Bak bak yürüyemiyor, konuşamıyor, göremiyor, aklı kendine yetmiyor…”

     

    Toplum olarak acımışız, üzülmüşüz, kaygılanmışız, ahlanıp, vahlanmışız…

     

    Oysa Allahın verdiği akıl nimetini sağlıklı kullanamayan aklı yavaşlara değil de, ayağındaki engelden dolayı yavaş yürüyene, kulağındaki sıkıntıdan dolayı az duyana üzülüyoruz, acıyoruz.

     

    Üzül, acı, ey aklı evvel insanoğlu, gönül gözü kör olana.

     

    Üzülme, acıma, baştaki gözü kör olana.

     

    Maalesef ama maalesef insan olarak engelliye bakışımız budur.

    Oysa insanlığın yaşam serüvenine bakıldığında, mağara hayatından kerpiç ve taş yapılara, oradan da estetiği ve mimarisi insanı cezbeden sanatlar ortaya koyarken, insana, yani zayıf olan insana bakışı pek de gelişmemiş ve değişmemiştir.

     

    Çünkü biz insandaki estetiğe ve ruha bakmadık, ondaki bedene ve elbiseye baktık, buda insanoğlundaki en büyük engeldir.

     

    Çocukken bir kaza sonucu ayağında engel oluşan Ahmet dayıya, rahmetli Ayşe Teyze’nin sevdasını çok gördük, garipsedik, niçin?

     

    Çünkü ayaktaki engele, yürekteki sevda verilemezmiş…

     

    Oysa Ahmet dayı hayatı boyunca hiçbir insana muhtaç yaşamamış ve sevdiğini kimseye muhtaç etmemişti.

    Muhtaç olabilirdi de, bu muhtaçlık onun gönlüne neden set olsun ki?

     

    Biz onların uyumuna, ve birbirilerine olan sevgi ve saygılarına hayran kaldık.

     

    Bir dünya engelli haftasında daha, toplum olarak sınıfı geçemedik diyebilirim.

     

    Zaman zaman tıp’ın bile çaresiz kaldığı bir engeliniz olabilir.

     

    Böyle bir engel karşısında, engelli ve toplum olarak üzerimize düşen sorumluluklar vardır. Engelli kesinlikle bu durumda isyan etmeyecek, toplumdan kendini tecrit etmeyecek, olumsuz her tepki de öncelikle en büyük zararı engelli görecektir.

     

    Yaşama sevincini yitiren engelli, kendi önüne bir engelde kendisi koymuş olacaktır.

     

    Sonuç olarak; haftanın önemine binaen insanoğluna bir çağrımız olsun;

     

    Yaşadığımız dünyada hayatta fanidir.

    İster engelli olun, isterse bir engelli adayı, hiç fark etmez...

    Her canlı mutlaka ölümü tadacaktır.

    Bir insan dünyaya engelli olarak gelmiş veya sonradan engelli olmuş olabilir.

    Ancak herkes şunu çok iyi bilsin ki, bu hayattaki hiçbir engeliniz ebedi hayatta olmayacaktır. İnsanoğlu aklı doğru kullanmayarak, vicdanını, insafını, merhametini, duygularını hayatından çıkarıp, düşene yardım etmeyerek yaşamında bir eksikliğinden dolayı yavaş veya bağımlı yaşamak durumunda kalanlara yeri geldiğinde el, ayak, göz olmayarak, ebedi hayatında kendine büyük engeller oluşturup, engellerle yaşamaya ve engelli yaşamaya kendini mahkum etmiş olacaktır.

     

    Biz ebedi hayatta da hiç kimsenin engelli yaşamasını istemiyoruz ve diyoruz ki; engellerle yaşamak zor ancak ebedi bir yaşamda bu engellerle yaşamak daha da zor.

     

    Son sözlerim engelli ve özel kardeşlerime; sizler hiçbir engelden dolayı üzülmeyin, dertlenmeyin, mutsuz olmayın.

    Çünkü bunların hiçbiri sizlerin hayatını daha da kolaylaştırmayacak, tam tersine daha da zorlaştıracaktır.

    O sebeple çözümü olmayan engelleri kabullenin, çevrenizde sözde engelsizlerin yapmadıklarını yapın, çevrenizi sevin, insanlara yardım etmekten geri durmayın.

     

    Bu yapacaklarınız hem sizi daha da mutlu edeceksiniz, hem de insanlara kendilerine engel oluşturmamanın yollarını göstermiş olacaksınız.

     

    Hayat sizlere istemeseniz de zaman zaman engeller çıkarabilir.

    Bu engelleri yüreğinizle, anlayışınızla aşın.

     

    Engelli olun, engel olmayın…

     

    Ama engeliyle asla engel olmayın…

     

    Bütün engelli kardeşlerimin dünya engelliler haftası, engelsiz bir yaşamın başlangıcı olsun.

     

    Bingöl’de belirli noktalara engelli araç şarj cihazları koyan Belediye Başkanı Sayın Yücel Barakgazi’ye teşekkür ediyorum.

     

     

     

    Sevgiler saygılar.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ