Advert
as

Solhan, 15 Temmuz için Tek Yürek Oldu

Solhan, 15 Temmuz için Tek Yürek Oldu

FETÖ'nün geçen yıl 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği darbe girişiminin yıl dönümünde Solhanlılar, yeniden meydana inerek tek yürek oldu.


Geçen yıl 15 Temmuz'da FETÖ'nün gerçekleştirdiği darbe girişiminin yıldönümünde Solhanlılar sabaha kadar meydandaydı. Çarşı merkezinde toplanan vatandaşlar, FETÖ'nün darbe girişimine tepki gösterirken, 15 Temmuz zaferini kutladı.

 

Düzenlenen programa; Kaymakam Fatih Okumuş, Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız, kurum amirleri, siyasi parti ile STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

 

Sunuculuğunu Mehmet Maşuk Uslu’nun yaptığı program, İlyas Çaptuğ Hoca’nın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Okunan Kur’an-ı Kerim ardından İlçe Müftü vekili Osman Numanoğlu 15 Temmuz'da şehit ve gazileri için dua etti. Daha sonra program sinevizyon gösterimleriyle devam etti.

 

“Bu acı tecrübeden dersimizi aldık”

Programda konuşan Kaymakam Fatih Okumuş,”Bugün burada 15 Temmuz Şehitleri anma ve Milli Birlik günü etkinlikleri vesilesi ile toplanmış bulunuyoruz. Geçen yıl 15 Temmuz 2016 günü saat 22.00 sularında herkesin sus pus olduğu acaba ne olacak diye endişeyle gerginlik içerisinde beklediği bir saatte bir yiğit adam Sayın Cumhurbaşkanımız “ben millet iradesinden daha üst bir irade, Halk iradesinden daha üst bir irade tanımıyorum” diyerek bütün milletimizi, bütün vatandaşlarımızı meydanlara ve havalimanlarına davet etti. Ordumuzun içerindeki FETÖCÜ hain darbeciler zannettiler ki bu hürriyetine, özgürlüğüne düşkün milleti boyunduruk altına alabilecekler. Allah onlara fırsat vermedi, inşallah bundan sonrada bu irade, bu birlik, dirlik içerinde fırsat vermeyecektir. Yine Cumhurbaşkanımızın talimatları ve teşvikleriyle “meydanlar tankların değil milletindir” dedi. Ordumuzun içerisindeki karşı grup yani demokratik hukuka bağlı hükümetin yanında, demokratik siyasetin emrinde, milletin emrindeki askerlerimiz ve subaylarımız ile birlikte milletimiz karşı koydu. Medyamız o gün çok duyarlı bir yayıncılık yaptı. Teslim olmadı. Çok ciddi bir takdiri hak ediyor. Yine o gece özel harekâtımızın olduğu Gölbaşı’yı bombaladılar. 49 yiğidimizi Şehid ettiler. Cumhurbaşkanlığı külliyesini ve Meclisimizi bombaladılar. Milletimize silah sıktırdılar. Hainlere Allah bir daha fırsat vermesin. Bu vesileyle bütün Şehitlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Onlara Minnetle Saygı ve Şükranlarımı sunuyorum. Geride kalanlara Cenabı Allah’tan sabrı cemil niyaz ediyorum. Gazilerimize acil şifalar diliyorum.  Biz bu darbe girişimi dolayısıyla birçok dersler aldık. Millet olarak devlet olarak birçok meselede başımızı elimizin arasına koyduk. Bu darbe girişimi ile devlet bağırsaklarını adeta temizledi. Allah’ın bir lütfu oldu bu anlamda. Devlet dedi ki bundan sonra kardeşim ne tür hayır faaliyeti yapıyorsan yap açık olacaksın, şeffaf olacaksın hesap verebilir olacaksın, kaynaklarını, personelini, geleni, gideni bana söyleyeceksin, millet bilecek dedi. Buna ilişkin icraatlar yaptı. Bu anlamda tecrübe edindi. Bir diğeri de özellikle kamu istihdamında liyakatin çok daha önemli olduğu ortaya çıktı. Meclisimizin araştırdığı darbe araştırma komisyonunun raporunun son kısmında da var.  Kamu istihdamında liyakatin esas alınması mutlak surette liyakat konusunda da ciddi anlamda dersler alındı. Daha fazla gayret edilmesi gerektiği ortaya çıktı. Biz şunu öğrendik. TSK, mutlak suretle demokratik bir zihniyetle eğitilmeli, hukuka hesap verecek bir çerçeve de düzenlendi. Mesela bir daha darbe yapamayacak bir şekilde örgütlendirildi. Bu acı tecrübeden dersimizi aldık.”dedi.

 

“Şehitlerimiz ve gazilerimizin 15 Temmuz’da tarih yazdı”

Şehitlerimiz ve gazilerimizin 15 Temmuz’da kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdığını belirten Belediye Başkanı Abdulhakim Yıldız,”15 Temmuz 2016 gecesi başlayan darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan çağrı üzerine rahatını bırakıp meydanlara akan ve tanklara karşı göğüslerini siper eden 249 şehidimiz ve 2185 gazimizle bugün buralarda milli iradeye destek için bir arada bulunan yediden yetmişe her kesime selam olsun. Şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize acil şifalar diliyorum. Şehitlerimiz ve gazilerimiz 15 Temmuz gecesi dirayetleriyle kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar. Artık her yıl 15 Temmuz gecesi hatıralarını anacağız ve gelecek nesillere aktaracağız. Milletimiz bu ülkeyi bölmek isteyen saldırganlara karşı Çanakkale’de, kurtuluş savaşında ne cevap vermiş ise 15 Temmuz’da da aynı cevabı vermiştir. Millete giydirilmek istenen vesayet gömleğini tarihin çöplüğüne atmıştır. İhanet çetesini, cunta hareketini, paralel devlet şebekesini püskürterek milletimizin şanlı tarihine yeni bir zafer daha ekledi. Bu millet cuntacıların canileri milletin üniformasıyla hainlik yapanları affetmedi ve affetmeyecek. Milletimiz tarihten gelen onurlu duruşunu 15 Temmuzda da bir daha göstererek sokaklarda kenetlenerek ve tüm değerlerine sahip çıkarak FETÖ’ye iç ve dış destekli 15 Temmuzdaki darbe girişimine en büyük tokattı atmıştır. Bu memlekette geçmişte darbelerden sonra ezanlar susturulmuş ancak 15 Temmuzda ezanlar darbeleri susturdu. Bizlere bugünleri yaşatan rabbime hamd olsun. 15 Temmuzda yapılan hain saldırıyı da bu saldırıya karşı gerçekleştirilen kahramanlığı da unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bu ihanetin içinde yer alan ebediyen bu suçlarının cezalarını çekecek son nefeslerine kadar alınlarındaki hain damgasını taşıyacaklardır. Bizim 15 Temmuz gecesini unutmamız mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti 80 milyonuyla bu ihaneti lanetlemiştir. Şu da bilinmelidir ki bu teröristler için hiçbir şart altında asla kurtuluş yoktur. Türkiye sahipsiz değildir. Darbeler dönemi sona ermiştir.”şeklinde konuştu.

 

“15 Temmuz bir partinin zaferi değil tüm milletin zaferidir”

15 Temmuz’dan sonra milletimiz çok daha güçlü bir hale geldiğini dile getiren Ak Parti İlçe Başkanı Nihat Doğu,”15 Temmuz 2016 akşamı bu saatlerde TSK içindeki Fetullahçı terör örgütüne bağlı bir grup bir kalkışma başlattı. Bu cunta milletimize, milli iradeye ve başkomutan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve Türkiye Cumhuriyetinin meşru hükümetine karşı bir darbe girişiminde bulundular. Sayın Cumhurbaşkanımız milletimi sokaklara, meydanlara ve havaalanlarına davet ediyorum demesiyle milletimiz sokaklara çıktı, tanklara karşı adeta siper oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın sözüyle sokağa çıkan millet karşısında tanklar hiçbir şey yapamamıştır. İman gücü isyan gücünü yenmiştir ve milletimizin bu şanlı direnişi darbeyi yenmiştir. Bu hain darbe girişiminde 246 vatandaşımız şehit edilmiş, 2185 vatandaşımız ise yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralı olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. 15 Temmuz bir partinin zaferi değil tüm milletin zaferidir. 15 Temmuzdan sonra milletimiz ve demokrasimiz çok daha güçlü bir hale gelmiştir. Ülkemizi bu büyük badireden koruyan rabbimize şükür ediyor, geleceğe daha emin adımlarla yürümemizi sağlayan aziz millete şükranlarımı sunuyorum.”ifadelerine yer verdi.

 

“Suriyelilerin sığınacak bir Türkiye’si vardı, bizim sığınacak bir ülkemiz olmayacaktı”

Darbe kalkışmasının bir işgal olduğunu belirten Eski Belediye Başkanı Niyazi Çavuşoğlu,” 15 Temmuz hain Darbe girişimi diyoruz ama öyle değildi. Aslında Türkiye’yi işgale hazırlamak üzere bir cunta ekibinin kalkışmasıydı. Eğer o gün darbe girişimi başarılı olsaydı, Türkiye’de bir darbe olmayacaktı tüm halkı birbirine kırdıracaklardı. Doğudan PKK, güneyden IŞİD terör örgütleri Türkiye’yi işgal etmeye başlayacaktı ve Türkiye’de bir kaos ortamı yaratılacaktı ve emperyalist güçler Türkiye’de cirit atacaktı. Terörist güçler orada burada bombalar patlatacaktı ve bugün ne huzurlu olacaktık ne bugün bu meydanda bir araya gelmiş olacaktık, nede sığınacak bir Türkiye’miz vardı. Suriyelilerin sığınacak bir Türkiye’si vardı, bizim sığınacak bir ülkemizde olmayacaktı. Biz şuan burada rahat bir şekilde oturabiliyorsak, burada bu kadar rahat konuşabiliyorsak bunu o gece göğsünü tanklara siper eden, meydanlarda can veren, yaralanan vatandaşlarımıza borçluyuz. Bu vesile ile sizlerin huzurunda şehitlerimize ve gazilerimize minnettarlığımı sunmak istiyorum. 15 Temmuz akşamı halkı meydanlara çağırmayan siyasi partilere sitemkârım. 15 Temmuz akşamı havaalanında olup darbe girişimi sırasında kaçan siyasi parti liderine sitemkârım. Darbe girişimini televizyonda izleyen ve darbe girişiminin başarısız olduğunu anladıktan sonra kınama mesajları atanlara da sitemkârım.”ifadelerini kullandı.

 

“Darbeciler, Allah’ı hesaba katmadılar”

katılımcılara teşekkür eden Eski Belediye Başkanı Mehmet Emin Düşen,”Bu meydanları bir yıl önce doldurduğunuz gibi bugünde bu meydanı doldurduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Bu darbe girişimine giriştikleri zaman bir şeyi hesaba katmadılar. Resulullah (a.s) hicret ederken bir mağaraya sığındı ve onları takip edenler mağaranın ağzına kadar geldiler. Bu esnada Hz. Ebubekir çok tedirgin oldu. Allah’ın Resulü Hz. Ebubekir’i sakinleştirmek için “Allah bizimle beraberdir” dedi. O gece işgal kuvvetleri bunu tahmin edemediler. Allah bizimle beraberdi. Benden önce konuşma yapan arkadaşlarıma katılıyorum ve şehitlerimize Allah’tan rahmet gazilerimize acil şifalar diliyorum.”dedi.

 

“Ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslam’ın sadası olacaktır”

 

Bu vatan ve millet düşmanlarının, iç ve dıştaki tüm ihanet şebekelerinin ifsat, ihanet ve ittifakıyla girişilen darbe teşebbüsünü rahmet-i ilahiyye elhamdülillah tersine çevirdi. Bu mazhariyet, doğrudan doğruya bir ikram-ı ilahiyedir, bir inayet-i rabbaniyedir. Milletimize bahşedilen bu nimet, elbette külli şükrü gerektirir. Umum ümmet ve millet olarak şükrümüzü ziyadeleştirmemiz lazımdır ki, bu nimet devam etsin, ezan-ı Muhammedi susmasın, bayrağımız inmesin. Birliğimiz kaim olsun.

15 Temmuz ihanetinin umum cemiyetin hafızasında sürekli kalması, silinmemesi için özellikle şu 4 hususu efkar-ı ammenin dikkatlerine sunuyoruz:

1. İç ve dış ihanet şebekelerinin hedef tahtası, aziz vatanımız, güzel Türkiye’mizdir. Yurt dışında bu senaryoyu yazanların ve o rolleri hıyanetle gerçekleştirmek isteyenlerin asıl gayesi, memleketimizi bölmek, milli birlik ve bütünlüğümüzü bozmak, milletin dimağ ve kalplerine nifak ve ihtilaf tohumlarını ekmektir.

2. İslam aleminin parlayan yıldızı, yükselen ümidi, hayırhahı, muin ve muzahiri Türkiye’dir. Bu hakikate mebni, devlet ve hükümetimizi canımızla, kanımızla, diş ve tırnağımızla korumak en büyük görev ve sorumluluğumuzdur. Vatan muhafazası bizim namus borcumuzdur. Cenab-ı Allah, devletimize zeval vermesin. Hükümetimizi, memleketimizi bin bir esmasıyla korusun, hıfz eylesin. Bu noktada sadece milletimiz değil, hatta bütün alem-i İslam, darbe gecesinde sabahlara kadar ah u enin etmiş, dergah-i izzete sığınmış, gözyaşı dökmüştür. Elhamdülillah o masum, mazlum, muztar müminlerin iltica, niyaz, yakarış ve yalvarışları, dua ve göz yaşları, muhtemel ki, memleketimiz hakkında bir kalkan ve koruyucu duvar olmuştur.

3. 15 Temmuz gecesi, iman kuvveti, vatan ve bayrak aşkı, yüksek hamiyet ve fedakarlıktan kaynaklanan bir ruh ile tankların altına yatan, kurşunlara göğüs geren 249  şehidimizi  rahmet ve şükranla anıyoruz. Cenab-ı Hak, onları Uhud şehitleri gibi aziz kılsın, Cenneti ve rü’yetiyle tebşir eylesin. Ailelerine ve yakınlarına da sabr-ı cemil ihsan buyursun. O gece gazi rütbesine yükselen kahramanlarımızı da, dünya ve ahirette saadet ve sürurlara gark eylesin....

4. Vatan müdafaasında askeri ve mülki tedbir ve tanzimler, müdebbirane icraatlar hükümetimizin teyakkuz ve ciddiyetiyle yürütülmektedir. Bu faaliyetleri bir de manen tahkim etmek, hususan genç kuşakları din ve iman, ahlak ve fedakarlık, hamiyet ve külli gayret noktalarından geleceğe hazırlamak, hem dünya saadeti ve hem de ebedi ve baki bir hayata hazırlamak gibi fevkalade önemli bir hizmetin ifa ve icrası, özellikle İslam ve din adına gayret gösteren, müstakim ve ehl-i sünnet ve ümmet ruhu içinde faaliyet gösteren dini kesimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının görev ve sorumluluğudur. Her fert ve her kesim “tebliğ” ve “temsil” görevini daha ziyade artırmalı; hususan gençleri asrın cazip hevesatından, fitne ve fesadından korumak maksadıyla daha külli ve şümullü hizmetini fisebilillah yürütmeye azami gayret göstermelidir. Bu noktada gayet samimi olan devlet ricali ve hükümetimizin de sivil toplum kuruluşlarına muin ve muzahir olması talep ve isteğimizdir. Çünkü gelecek nesillerin manevi ve milli değerlerle tahkim edilmesi fevkalade önem arz etmektedir.

 

Elhasıl, Ülkemizde ve alem-i İslam’da yaşanan bu sıkıntılar, sancı ve bulanıklıklar, ümid ediyoruz ki, “yeni bir doğuşun müjdecisidir” ; İslam aleminin yeniden dirilişine, ittihad-ı İslamın teşekkülüne, ümmet-i Muhammedin daha ziyade şuurlanmasına, uhuvvet-i İslamiye’nin tahkim ve kemaline hizmet edecektir.

 

“Evet, ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslam’ın sadası olacaktır” İnşallah. Solhan Sivil Toplum Kuruluşları adına herkesi ve her kesimi en kalbi duygularla selamlıyor.”dedi.

 

“Bizim bizden başka dostumuz yoktur”

Bu memleketin en kutsal değerinin iman ve ihlas olduğunu belirten Solhan Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürü Nafiz Çapın,”Kalbi vatan için çarpan herkese saygılarımızı sevgilerimizi sunuyoruz. Allah birliğimize, dirliğimize, geleceğimize, dinimize, şerefimize göz dikenlere fırsat vermesin. Değerli Solhanlılar şunu iyi bilmeliyiz vatanı, bayrağı olmayan bir milletin hiçbir şeyi olamaz. Erbakan Hocamız ne güzel söylemişti. Evet, şanlı ecdadın kahraman evlatlarıydı hepsi değerli gençler şunu iyi bilmelisiniz bizim bizden başka dostumuz yoktur dış mihraklar bize pusu kurmaktan asla vazgeçmeyeceklerdir. Bizler atalarımızın izinden gideceğiz Allah’ın izniyle

 

Hepimizin bildiği gibi Menderes’i idam edenler dedelerimizi sindirmeye çalıştı. 80 darbesine bizim çocuklar kazandı diye beyanat verenler babalarımızı sindirmeye çalıştı. 15 Temmuz kalkışmasını yapanlar siz gençlerimizi sindirmek için yola çıktılar ama şunu unuttular, karşılarında kefenini yanına alıp yola çıkan bir başkomutan vardı. Öyle bir komutan ki dünyayı karşısına almaya hazırdı ve topunuz diyordu. Üstat Bediüzzaman hazretlerinin dediği gibi hakiki imanı elde etmiş bir insan kainata meydan okuyabilir misaliydi ve herkese meydan okuyordu. Çok değerli Solhanlılar bu memleketin en kutsal değeri iman ve ihlasımızdır. Mehmet Akif Ersoy ‘Allah’ım bir daha bu millete istiklalin marşını yazdırmak zorunda bırakma’ diye Allaha yalvarıyordu.”dedi.

 

Konuşmaların ardından Solhan’da bulunan bütün camilerde sela okundu. 

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum