Advert
as

Okulda Deprem Haftası Etkinliği

Okulda Deprem Haftası Etkinliği

Kaymakam Ersin Ateş İlk ve Ortaokulunda düzenlenen, “Deprem Haftası” etkinliğinde deprem hakkında bilgilendirme yapıldı.

 

1-7 Mart “Deprem Haftası” nedeniyle Kaymakam Ersin Ateş okulunda düzenlenen programda katılımcılara deprem hakkında sunum yapıldı.

 

Okulun konferans salonunda düzenlenen programa Kaymakam Fatih Okumuş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali İhsan Yanılmaz, Halk Eğitim Merkezi Müdürü Muhtesim Tunç, Emniyet Müdürü Vehbi Sarıkaya, kurum amirleri,  veli, öğrenci ve öğretmenler katıldı.

 

Programda, doğal afetlerde yaşamını yitirenler için Aşr-ı Şerif okundu. Belediye personeli Ferhat Çalışkan tarafından deprem ve afet bilgilendirme sunumu gerçekleştirildi.

 

Etkinlikte konuşma yapan Kaymakam Ersin Ateş Okul Müdürü Nurullah Azak:“Bilindiği gibi yurdumuz, dünyanın en etkin deprem kuşaklarının birisinde bulunmakta olduğu için geçmişte yurdumuz da birçok acıyı beraber yaşadık. Halen de bu gerçeklerle karşı karşıya durmaktayız. Yurdumuzun %92’si deprem bölgesi tehlikesi altında ve aynı zamanda nüfusumuzun %95’i bu kuşak adı altında şuan da ikamette Sanayi Merkezlerimizin %98’i, barajlarımızın %93’ü aslında bu gerçekle karşı karşıyadır. Son yüzyılda depremlerde 97 bin vatandaşımız ebediyete intikal etmiş durumda ve 122 bin üzerinde vatandaşlarımız yaralı, 600 binin üzerinde binalarımız yıkılmış durumda, sadece 1999 Marmara depreminde 18 bin üzeri vatandaşımızı kaybettik. Türkiye’nin Batısından Doğusuna kadar bu gerçek hepimizin en hakikati durumudur. Bunun için her daim hazırlıklı olmak zorundayız ve bugünler için öğrencileri de burada eğitmek mükellefiyetindeyiz. Geçmiş de olduğu gibi hiçbir zaman bu değişmeyecek, bugün de bu gerçeklerle karşı karşıyayız ve yarın da aynı şekilde bu nesil bunu yaşayacak, netice itibariyle hepimiz inanan insanlarız ve bu da dünyanın bir gerçeğidir, herkesin bilmesinde fayda var.

 

Bunun için elbette herkesim elinden geleni yapmak zorundadır. Öğrencilerimizi her zaman bilinçlenme adına, deprem esnasında ne yapıp ne yapamayacakları konusunda özellikle bu konu hakkında malumat almak zorundadır. Biz bugün 20 tane farklı kurumda, yirmi öğretmen arkadaşımızı, bir o kadar öğrenci arkadaşımızı diğer resmi kurumlarımızdan da birer temsilci, olarak biz bu eğitimin standardını veriyoruz.

 

Depremle ilgili sadece vicdani bir sorumluluğu yerine getirmeye çalışıyoruz. Bizim için bu süreç geçen sene başladı. İl Milli Eğitim Müdürlüğünün böyle bir projesi vardı. Sosyal sorumluluk projesi tamamen gönüllülük esastı. İki okul seçilmişti, İlimizde TOBB Cevdet Yılmaz Ortaokulu, Solhan da ise bizim okulumuz seçilmişti. 6 tane kız öğrencimiz ve 6 erkek öğrencimizle kurumu temsil adına önce Ankara ile Eskişehir akabinde ve Bursa Afet Eğitim Merkezi olarak biz bu öğrencilerimizi eğitime tabi tuttuk, beraber gittik, Sosyal Kültürel anlamda öğrencilerimiz de birebir bunu hissetmeye çalıştılar.

 

Milli Eğitim Bakanlığımız Temel Eğitim Müdürü Türk Japon Vakfı Jica iş birliği bu süreci başlatmıştı. Ve bizde bu sürecin bir parçası olup hakikaten gidip geldikten sonra aslında gerçekten ne kadar sorumluluk sahibi olduğumuzu biraz daha hissetmeye çalıştık, bugün de sizlere hissettirmeye çalışacağız.

 

Ben kurum adına şükranlarımı şöyle dile getirmek istiyorum. Temel Eğitim Müdürlüğümüze, Türk Japon Vakfına, Eski Kültür Turizm Bakanımız olarak bizi orada ağırlayan Prof. Dr. Tayyar Sadık Bey’e, Doç. Dr. Emin Özalp Bey’e, Bursa Afet Merkezi Müdürümüz Abdullah Bey’e, Bursa Şehit Jandarma Er Halil Çimen İlkokulu, Solhan Kaymakamlığımıza, İlçe Milli Eğitim Müdürümüze, Belediye Başkanımıza, Öğretmen Hüseyin Artunç Mesleki Teknik Anadolu Lisesi, ilgili kurumlarımıza katkımıza emeği geçen katılımcılara, programı hazırlayan emeği geçen öğretmen arkadaşlarımıza, öğrencilerimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum.”

 

 Afrin’de bulunan askerlere yapılan boyunluklar için Halk Eğitim Müdürü ve Halk Eğitim Müdürlüğü Usta Öğreticilerine teşekkür eden Kaymakam Fatih Okumuş," Devletimiz, ordudaki bütün askerlerimizin maddi ihtiyaçlarını fazlasıyla karşıladığını bilmemize rağmen manevi olarak morallerini yüksek tutmak, Türk milletinin arkalarında olduğunu ifade etmek, en azından Hz. İbrahim’e su taşıyan karınca misali tarafımızı en açık bir şekilde ortaya koymak maksadıyla samimi bir el emeği ile yapılan boyunluklar ortaya konulmuş, bu maksatla emeği geçen hocalarımıza, müdürümüze teşekkür ediyoruz. İnşallah Afrin’de ordumuz, askerimiz muvaffak olur.  Biz gitmesek, onlar gelecekler bunu biz biliyoruz. İçerdeki PKK olsun, FETÖ terör örgütleri olsun hepsi zaten uluslararası aktörlerin Türkiye üzerindeki operasyonlarının birer temsili organizasyonlarıdır. Hâlbuki Türkiye’de Türklerle Kürtlerin doğuda veya batıda her hangi bir sorunu yoktur. Türklerde, Kürtlerde, Zazalarda Müslüman halklardır. Ortak coğrafyanın, ortak tarihin, ortak değerlerin çocukları Çanakkale’de beraber yatıyorlar. Bu çok net, açık bir tarihsel gerçektir. Etle tırnak olmuşuz.

 

Dolayısıyla Türkiye içerisinde yapılması istenen uluslararası ameliyatlara karşı uyanık olmamız lazım, hem de bu operasyonları bozmakta olan Türk silahlı kuvvetlerimize manevi olarak desteklerimizi sunmamız lazım. Tankıyla, topuyla bütün ihtiyaçları muntazam karşılansa da mutlak surette oradaki askerlerimizin duaya ihtiyaçları var, sizlerin arkalarında olduğunu bilmeye ihtiyaçları var.

 

Bizim için, bizim selametimiz, bekamız için orda o mübarek kanlarını mübarek topraklara akıtıyorlar. Yapılmakta olan bu operasyon inşallah yerini bulur.”dedi.

 

Deprem haftası münasebetiyle böyle bir organizasyon yapıldığını öğrenmekten dolayı duyduğum memnuniyeti ifade eden Kaymakam Fatih Okumuş:” Çok organizeli, çok bilinçli, hiç olmazsa 6 erkek ve 6 kız öğrenci bir şekilde A'dan Z'ye depremle ilgili gerçekleri öğrendikleri için, gerçekten memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Bu konuda emeği geçen müdürümüze de, öğretmenlerimize de çok teşekkür ediyorum.

 

Deprem dünyanın birçok yerinde oluyor. Türkiye’mizde 5, 6 deprem aşağı yukarı hatırlıyorum.

Ortalama 5, 6 yılda bir büyük bir deprem oluyor, öyle gözüküyor % 6 şiddetinde veya 7,8 şiddetinde depremler oluyor. Bu bir gerçek, yani bu bir kaçınılmaz bunu eğer biz değiştiremiyorsak, bu hakikati kavradıktan sonra biz depreme karşı ne tür tedbirler alabiliriz onu bilmemiz lazım.

 

Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları nasıl tedbir alabilirler. medya, kamuoyu bu konuda nasıl şekillenebilir. Üzerinde etraflı bir şekilde düşünmemiz gerektiği açık.

 

Özellikle ben devletin bir dönemsellik gaflete bir şeyleri öne çıkarmak maksadıyla değil gözlem itibariyle söyleyeyim.

 

Türkiye’de depremle ilgili kırılma noktasının ben 1999 depremi olduğunu düşünüyorum. Ondan önceki devletin kendi mevzuatında Kızılay’ın olsun, Afet’in olsun, sağlık teşkilatı, afet teşkilatı belki Kızılay gibi yardım teşkilatları dahi depremlere karşı hazırlıksız, örgütsüz bir şekilde günü kurtarmaya dönüktü. 99 itibariyle Türkiye’de özellikle kentsel dönüşümde, binalar deprem yönetmenliğine uygun olacak. Özellikle 99 itibariyle devletin kanun çıkartmadığı yönetmenlik çıkarmada çok ciddi anlamda kararlı olduğunu görüyoruz.

 

Bakın buradaki bütün sorumluluk neredeyse hepsi belediyede yani mutlak suretle işimizi ciddi yapacağız. Mesela umke, afat, sağlık bakanlığı depremzedenin bina altında kaldıktan sonra kurtarılmasına ilişkin, rehabilitesine ilişkin, bir yerlere taşınmasına ilişkin, devlet bir olgunluğa, bir rahatlığa kavuştu. Bizim Solhan’da deprem toplanma yerleri var, çoğu bunu bilmiyordur muhtemelen. Bunlar gençlik spor merkezleri, çim sahası,  hükümet konağı arası desem vs. bu coğrafyayı da kader olmaktan çıkarmak, bir seviyeye bir aşamaya kadar elimizde olduğunu düşünüyorum.

 

Bu farkındalığı artırma bilinçlendirme kapsamında 1-7 Mart tarihler arasında deprem haftası olarak yapılan bu hafta münasebetleri dolayısıyla emeği geçenlere teşekkür ediyorum."dedi.

 

 

 

 

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum