Vali Kadir Ekinci başkanlığında, afet ve acil durum hallerinde alınacak önlemleri değerlendirmek, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum örgütleri arasındaki koordinasyonu sağlamak amacıyla “Afet ve Acil Durumlarda Kurumlar Arası Koordinasyon Toplantısı” yapıldı. 

İl Özel İdaresi toplantı salonunda gerçekleşen toplantıya Valimiz Kadir Ekinci’nin yanı sıra; 49. Komando Tugay Komutan V. T. Albay Ali Olcay Küçüktepe, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak,  Vali Yardımcıları Taner Bolat, Yusuf Gemici, Fatih Kaya ve Ali İhsan Başak, Solhan Kaymakamı Mustafa Hamit Kıyıcı, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, İl Jandarma Komutanı J. Kd. Alb. Abdurrahman Başbuğ, İl Afet ve Acil Durum Müdürü M.Emin Boğatekin ve koordinasyon kurulu üyeleri katıldı. 

Toplantı İl Afet ve Acil Durum Müdürü M.Emin Boğatekin’in yaptığı sunum ile başladı. Boğatekin yaptığı sunumda; 

-İlimizin afet risk ve tehlike durumunun değerlendirilmesi,

-Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP)’ın amaç ve kapsamı ile taktik yaklaşımının anlaşılması, 

-Bingöl Afet Müdahale Planı ve ekinde yer alan 26 Hizmet Grubu operasyon planlarının mevcut durumunun değerlendirilmesi, 

-İl Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulunun görev ve sorumluluklarının değerlendirilmesi, 

-Ana ve destek çözüm ortağı kurumların afet öncesi, esnası ve sonrasında yürütmeleri gereken faaliyetlerin hatırlanması,

 İlimizde veya ilimizin destek il olarak görev aldığı diğer illerde meydana gelebilecek olaylara müdahale (0. Dakika) yönteminin değerlendirilmesi gibi ana başlıklar ile bilgi paylaşımında bulundu. 

 Daha sonra Bingöl Üniversitesi Enerji, Çevre ve Doğal Afet Uygulamaları Araştırma Merkezi öğretim görevlilerince ‘Bingöl İli Deprem Riskleri’ başlıklı sunum yapıldı.

 Son olarak yaptığı değerlendirme konuşmasında Vali Kadir Ekinci ise şunları söyledi:

 "Depremsellik açısından riskli bir coğrafyada yaşıyoruz. Deprem, sel ve heyelan gibi birçok afete maruz kalacak bir coğrafyada yaşadığımız için bu durumun bilinci ile yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Önceki yıllarda İlimizin yaşamış olduğu depremlerden de çıkarılan derslerle, ülkemizin yaşamış olduğu afetlerden çıkarılan derslerle yeni bir yönetim yapısı oluşturuldu. Bu yönetim yapısı içerisinde hem ülke genelinde bir afet müdahale planımız var hem de 81 il ile birlikte İlimizi ilgilendiren afet müdahale planlarımız var" dedi.

Deprem eğitimini önemsemeliyiz

 Vali Ekinci, "Afet konusu sürekli gündemimizde bulunmalı, deprem de daima gündemimizde yer almalıdır. Eğitimden sağlığa, kültürden spora her konuda deprem için bir başlık ayırmalı ve konular içinde işlemeliyiz. Her kurum, faaliyet alanı ne olursa olsun mutlaka deprem merkezli bir çalışmaya zaman ayırmalı, konuyla ilgili sağlam bir altyapı kurmalıdır. Depremi unutmak gibi bir lüksümüz yok çünkü’ dedi.

Haberleşmenin aksamaması için önlemler almalıyız

 Afet anında haberleşme sisteminde yaşanacak muhtemel sıkıntılara da dikkat çeken Vali Ekinci, "İlimize ait afet müdahale planında yer alan her kuruma düşen önemli görevler var. Öncelikle koordinasyon kurulu üyeleri olarak herhangi bir afet anında uyarı beklemeksizin afet ve acil durum merkezinde toplanmak durumundayız.  Muhtemel bir afette, kurul üyelerimizin, nerede, nasıl, hangi görevleri olduğunu detaylarıyla bilmeleri gerekiyor. Özellikle haberleşme konusunda bir aksaklığa meydan vermemek için farklı haberleşme teknikleriyle ilgili hazırlıklarımızı önceden tamamlamış olmalıyız.’ şeklinde konuştu.

Sahada yer alacak personelimiz donanımlı olmalıdır

 "Kurumlar arası koordinasyon konusunda ve alanda yer alacak personel konusunda dikkatli davranmalıyız. Bu konular için özellikle nitelikli, becerikli, soğukkanlı, kriz yönetebilecek, katkı sunabilecek kişiler seçmeye azami gayret gösterelim. Bilgi eksikliği, iletişim kopukluğu, araç gereç yetersizliği, personel yetersizliği asla olmamalıdır.” 

İlimizin depremselliğine ait hafızamızı taze tutmalıyız

 Vali Ekinci, "Kurumlarımızla eşgüdüm içinde yaptığımız çalışmalardan biri de, toplumun farklı kesimlerinde bilgilendirme ve hafızayı taze tutma çalışmalarıdır. 2003 Bingöl depremi önemli bir uyarı olarak karşımızda duruyor. Tedbirlerimizi bu doğrultuda almalı ve işin ciddiyetine de ona göre sahip çıkmalıyız.” dedi.