Advert
as

Bingöllü İşadamı:”Bana Yapılan Saldırının Azmettiricisi Vali Mutlu'dur”

Bingöllü İşadamı:”Bana Yapılan Saldırının Azmettiricisi Vali Mutlu'dur”

Dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun FETÖ/PDY ile yaptığı işbirliği sonucu iflas noktasına getirildiğini belirten Bingöllü işadamı, daha sonra bu kişiler tarafından silahlı saldırıya uğradığını iddia etti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY'ye yönelik olarak yoğunlaşan operasyonlar sonucu her gün yeni bilgiler ortaya çıkarken, bu yapının mağdurlarının anlattıkları ise yaşanan zulmün boyutlarını gözler önüne seriyor.

 

Kendilerine himmet adı altında bağışta bulunmayan ve isteklerini yerine getirmeyen işadamlarını baskı altına almak için her yolu deneyen FETÖ/PDY, sindiremediği bazı isimlere saldırmaktan da geri durmamış. Diyarbakır'da müteahhitlik yaparken FETÖ/PDY'nin silahlı saldırısı sonucu büyük zararlara uğrayan ve kenti terk etmek zorunda kalan Bayram Girişen'in anlattıkları ise bu yapının “Vali” konumundaki devlet görevlileriyle yaptığı kirli işbirliğini ortaya koyuyor.

 

“Vali Mutlu'yla görüşüp bana saldırdılar”

 

Paralel yapının valiyle beraber kendisine yönelik tertiplediği komploları İlke Haber Ajansına anlatan Girişen, dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile baş başa görüştüğünü gördüğü kişi tarafından sonra silahlı saldırıya uğradığını iddia etti.

 

Kendisine yönelik FETÖ/PDY baskısının 2005-2010 arasında yoğunlaştığını belirten Girişen, bu kirli yapının aldığı ihaleler karşılığında kendisinden farklı isteklerde bulunduğunu bu istekleri yerine getirmeyince de mağdur edildiğini söyledi.

 

“FETÖ/PDY, Vali Mutlu ile bir olup işlerimi elimden aldı”

 

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 1975 yılında yaşanan depremde mağdur olanlar için yapılacak 879 konutluk işin, dönemin Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve paralelciler tarafından elinden alındığını belirten Girişen yaşadıklarını şöyle anlattı:

 

“Diyarbakır Urfa yolundaki 56 nolu parselin Liceli depremzedelere konut yapılmasına tahsis edilmesi için Diyarbakırlı olması hasebiyle eski İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu ile görüştüm. 1975 afetzedelerinin durumunu anlattım. Bu insanların mağduriyetinin giderilmesini gerektiğini söyledim. Söz konusu araziye konut yapılırsa Türkiye tazminat ödemekten de kurtulur diye anlatınca o da zamanın Bayındırlık Bakanı Zeki Ergezen ve dönemin Affet İşleri Genel Müdürü Mustafa Taymaz'ı arayarak bu konuya el atmalarını istedi. Böylece bu arazi, konutlar için tahsis edildi ve Diyarbakır'a geldim. Bunun ardından bir gün Diyarbakır'daki büroma birileri geldi ve 'Kayapınar'daki şu yurdu tamamlayıp bize teslim edeceksin, biz de bu işi yapmana müsaade ederiz yoksa sana yaptırmayız' dediler. Bana gelen bu adamlar paralel yapının adamlarıydı onları tanıyorum. Ben de yapmayacağımı ve elimdeki işi de tamamlayacağımı söyledim. Bana ‘iyi düşün bunun bedeli ağır olur sana' dediler ”

 

“İsteklerini yapmadığım için tüm işlerim elimden alındı”

 

FETÖ/PDY'nin isteklerini yerine getirmediği için tüm işlerinin elinden alındığını ifade eden Girişen, “Bunu bana yapan paralel yapının Diyarbakır sorumluları idi ve bunların başında da Avni Mutlu geliyordu. Bu yapılan haksızlıklar üzerine valiyle görüşmek istedim ama valiyle görüştürmediler." ifadelerini kullandı.

 

Yaptığı işle ilgili dosyalarını tuttuğu bilgisayarların bu yapı tarafından işyerinden çalındığını belirten Girişen, emniyete yaptığı tüm şikâyetlerin sonuçsuz kalması gibi bilgisayarlarının da ikinci defa çalındığını söyledi.

 

“Bankalarda bulunan tüm mal varlığa el koydular”

 

Bismil Tepe beldesinde yapmakta olduğu 16 derslik okul inşaatının da FETÖ/PDY tarafından elinden alındığını belirten Girişen, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Okulun bitirilmesi gerekiyordu ama bunlar yapmamam için her türlü sorunu çıkarıyordu. Bir gün büroma, adının birçok kirli olaya karıştığını sonradan öğrendiğim M.S. isminde biri geldi. 1953 doğumlu Mardin Savur Şenocak köyünden. Paralel yapının buradaki adamlarından. Bu bölgede kendisinden başka kimsenin iş yapamayacağını dolayısıyla okul işini kendisine vermem gerektiğini söyledi. Ben de baktım olacağı yok kalktım bu okul işini noter huzurunda bu adama verdim. Ve yine bu şekilde mağdur edildim.

 

Buna bağlı olarak, İş Bankası'nda kredilerimiz vardı. Paralel çete mensubu olan Avukat U.İ. orada bulunan ve 5 yıla yayılmış olan bütün kredilerimi aniden iptal edip tahsil edilmesi için icra başlatmış cebren bütün hesaplama el konuldu. Asya Finans'taki ipotekli mal varlığımız, ihalelere girmek için teminatlarımız hepsi bir anda donduruldu bir anda kendimizi yerle bir edilmiş olarak gördük.”

 

“Okulu inşaatını benden alan M.S. Vali Mutlu ile baş başa”

 

FETÖ/PDY tarafından o zamanın parasıyla uğratıldığı zararının 40 milyon olduğunu dile getiren Girişen, tüm bunlardan sonra uğradığı mağduriyeti anlatmak için valiliğe gittiğini ancak valiyle görüşmesine izin vermediklerini söyledi. Bunun üzerine izin almadan kapıyı açık gördüğü bir anda Vali Mutlu'nun odasına girdiğini ifade eden Girişen, "Bir de baktım benden Tepe Lisesi Okulu inşaatını alan M.S, Vali Mutlu ile baş başa oturuyor ve bir şeyler konuşuyorlar. Vali Mutlu beni görünce, sen nasıl içeri girdin dışarı çık diye kızdı. Ben de, M.S'ye ‘senin ne işin var burada' dedim. O da renk atmış bir haldeydi. Vali Mutlu'ya dönerek, 'ben MÜSİAD üyesiyim, Müslüman biriyim bana bu zulümleri reva görüyorsunuz, bu yapılan yanlıştır. Siz kimin talimatıyla hareket ediyorsunuz.' dedim. Vali Mutlu, ‘biz sizin gibi çeteleri bitirmeye geldik bu bölgeye' diye karşılık verdi. Ben de elimdeki evrakları Vali Mutlu'ya gösterdim ve ‘30-40 dönüm arazi hibe etmiş ve devleti bu kadar tazminattan kurtarmış biri olarak eğer sen bana bunları söylüyorsan Rabbim bu ülkede bir gün çete ve terörist olarak seni manşetlerde yazdıracak' dedim. Bu konuşmalardan sonra beni dışarı çıkardılar." şeklinde belirtti.

 

“Paralel yapı polislerinin gözleri önünde beni vurdular”

 

Valilikten çıktıktan sonra valinin makamındaki adamların saldırısına uğradığını belirten Girişen, "Oradan çıktıktan sonra Vali Mutlu ile makamında oturan M.S, Bismil Kaymakamının şoförü ve karakol komutanı ile beraber bana saldırdılar. M.S. bana 17 kuşun sıktı. Bu olay polis karakolu önünde oldu. Oradaki polisler görüyor ama müdahale etmiyordu. Karakolda bulunan bütün polisleri tanıyorum, hepsi paralel yapının polisleri. Olayla ilgili belki 50 defa ifade verdim, o şahısları şikâyet ettim. Ama bu olayın üzerine gidilmedi. Defalarca kaçırılmaya çalışıldım. Başıma gelmeyen kalmadı.” dedi.

 

Tüm girişimlerine rağmen olayın aydınlatılmadığını belirten Girişen, "Cumhuriyet başsavcısına, 18.2.2010 tarihinde verdiğim dilekçe ile valilikteki kameraları incelesinler adını verdiğim şahıs Vali Mutlu ile birlikte makamında oturup kulis yapıyordu. Böylece olayın nereye dayandığı ortaya çıkar.” diyerek olayın aydınlatılmasını istediğini söyledi.

 

"Cumhuriyet Başsavcısı dilekçemi kabul etmedi"

 

Cumhuriyet Başsavcısının, verdiği şikâyet dilekçesini "beni aşıyor" diyerek kabul etmediğini ileri süren Girişen, daha sonra aynı şikâyet dilekçesini nöbetçi savcıya verdiğini ve zanlılarla ilgili dava açıldığını söyledi.

 

Girişen, Diyarbakır 3 Nolu Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan davanın üzerinden 22 duruşma geçtiğini ama faillerin halen yakalanmadığını vurguladı.

 

“Bana yapılan silahlı saldırının azmettiricisi Vali Mutlu'dur”

 

Kendisine yapılan saldırı sırasında FETÖ/PDY elemanlarının, arabasındaki bilgilerin bulunduğu CD ve Kart'taki bilgileri de aldığını belirten Girişen, "O karttaki bilgi ve belgeleri götürüp Başbakana ve TBMM'ye verecektim. Diyarbakır'da böyle böyle yolsuzluklar olduğunu, toplumu birilerinin oyuncağı olmaktan kurtarırken, başka, yani paralel yapının kucağına düşürüyorsunuz diye hazırladığım raporları Başbakana verecektim. Bunun farkına varan bu yapı hizmetinde olan görevlilerle beni takip ettirdi. Beni vurdukları zaman tüm bilgi ve belgeleri alıp çaldılar.

 

 

Böylece o gün bu gün bana Diyarbakır'da yaşam hakkı kalmadı. Ben bir yıl eve kapandım.  Evimi gözaltında tutuyorlardı. Beni vurdular yaralandım, hastanedeyken tekrar öldürmeye teşebbüs ettiler.  Hastanede beni vurmaya çalışan adamı yakaladık polise teslim ettik, polis dışarı götürüp serbest bıraktı. Ben sadece paralel yapıdan dolayı yaşadığım mağduriyetin az bir kısmını anlattım, tüm bu olayların azmettiricisi Vali Hüseyin Avni Mutlu'dur.  Diyarbakır'da bana yaşam hakkını bırakmadılar oradan kalktım Bingöl'e geldim. 5-6 senedir Bingöl'de oturuyorum, 2010'dan beri buradayım. Vali Mutlu'dan davacıyım, Avni Mutlu'nun mahkemesine mağdur tanık olarak katılmak istiyorum.” şeklinde konuştu.  

Yorum yapın

Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz *

0 Yorum