Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu, Gazze’de yaşanan vahşeti kınamak ve tel'in etmek için yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma
Platformu, siyonistlerin mazlum Gazze halkına uyguladığı vahşete tepki
göstermek için öğle namazından sonra Ulu Camii önünde bir araya gelerek
“Gazze’yi unutma” sloganıyla yürüyüş ve basın açıklaması düzenledi.
Ulu Camii önünde yürümeye başlayan Gazze sevdalıları Telekom Kavşağında basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını, Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu adına Bingöl Genç İHH Başkanı Özhan Gili okudu.
“KARDEŞLERİMİZİN YALNIZ OLMADIĞINI BÜTÜN DÜNYAYA İLAN EDİYORUZ”
200 gündür bütün dünyanın gözleri
önünde işgal çetesinin yaptığı vahşetlere değinen Gili, “İnsanlık, tarih
boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ediyor. Apertheid rejimi
işgalci israil; kadın, çocuk, yaşlı ve sivil ayırt etmeksizin Gazze’de soykırım
suçu işliyor. Yaşanan bu işgal ve soykırım, vicdan sahibi yürekleri kanatıyor,
başta bölgemiz ve Ortadoğu olmak üzere tüm dünyanın huzuruna kast ediyor. 198
gündür bütün dünyanın gözleri önünde işgal çetesi, ABD'nin de desteğiyle
insanlık adına ne varsa yıkıp tahrip ediyor. Buna karşı ise Gazze halkı
dünyanın şerefini kurtarmak için varoluş mücadelesi veriyor. Bizlerde bu
direnişe destek vermek için 6 ayı aşkın bir süredir meydanlardayız.
Kardeşlerimizin yalnız olmadığını dualarımızla, sloganlarımızla,
açıklamalarımızla ve infaklarımızla bütün dünyaya ilan ediyoruz.” ifadelerini
kullandı.
“DÜNYANIN BÜTÜN GÜÇLERİ BİR ARAYA GELDİ AMA BİR AVUÇ İMANLI KASSAM TUGAYLARINI YIKAMADI”
200 gündür toplamda 35 bine yakın
insanın şehit olduğu, 77 binin yaralandığı Gazze’de izzetli bir direnişin hala
devam ettiğinin altını çizen Gili, “Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığından
yapılan açıklamada israil’in Gazze Şeridi’ne 200 gündür sürdürdüğü saldırılarda
35 bine yakın masum sivil hayatını kaybederken (şehit olurken) yaralı sayısının
77 bine çıktığı bildirildi. Gazze’de katliam var ama aynı zamanda izzetli bir
direniş var. Umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Aksa Tufanı, İsrail’in yenilmez ordusu
ve istihbaratını yerle bir etti. Dünyanın bütün güçleri bir araya geldi ama bir
avuç imanlı Kassam Tugaylarını yıkamadı. Gazze’deki direniş imanın ne büyük bir
güç olduğunu bizlere göstermiştir. Batının bizlere sunduğu modern köleliğin
karşısında sadece Allah’a kul olmanın ne büyük bir şeref olduğunu Gazze’deki
direniş bizlere göstermiştir.” dedi.
İzzetli bir şekilde direnen HAMAS’a ve Filistin halkına selam söyleyen ve 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüme terk edildiğini söyleyen Gili, “1948 yılından beri işgal edilmiş toprakların her tarafındaki Filistin halkına, dünyanın her yerindeki sabırlı ve mücahit Filistin halkına selam olsun. Kurban veren ve vermeye devam eden, dünyanın en dehşetli gücüne karşı kahramanca direnen HAMAS’a selam olsun. Birbirine sabrı tavsiye eden ve cihadı bir şiar olarak benimseyen, teslim olmayı reddeden Filistin halkına selam olsun. Binlerce şehit veren, evlatlarının binlercesi tutsak alınan, yaralanan, tutuklanan, evlatlarını katliamlara, evlerin bombardıman edilmelerine ve toprak gaspına kurban veren Filistin halkına selam olsun. Gazze’de şu anda on binlerce insan, yeterli gıdaya ve suya ulaşamıyor. Evet, ne yazık ki on binlerce insan 2024 yılında dünyanın gözleri önünde açlık ve susuzluk sebebiyle ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalmış durumda. Gazze’deki insani krizin hafifletilmesi için şehrin enerji ve temiz su ihtiyacının acil olarak karşılanması gerekiyor. Hastaneler başta olmak üzere hayatın pek çok alanında ihtiyaç duyulan yakıtın Gazze’ye girişinin engellenmesi de tedavi hizmetlerinin yanında pek çok insani ihtiyacın karşılanmasının önünde büyük engel teşkil ediyor.” açıklamasını yaptı.
“REFAH SINIR KAPISI’NDAN YETERLİ MİKTARDA İNSANİ YARDIMIN GAZZE’YE GİRİŞİNE İZİN VERİLMELİ”
Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum
ve devletler, işgalci siyonist rejimin zulümlerinin önüne geçmek için atılması
gereken adımları acil bir şekilde atması gerektiğine değinen Gili, “Gazzeliler
için en önemli konulardan biri de, Refah Sınır Kapısı’ndan yeterli insani
yardımın Gazze’ye girişine izin verilmemesi. Her gün ihtiyacın karşılanabilmesi
için bine yakın insani yardım TIR’ının Gazze’ye ulaşması gerekirken, günde
ortalama 100 TIR’ın girişine izin veriliyor.
Ayrıca, başta yakıt olmak üzere birçok kalemdeki temel ihtiyaç
malzemelerinin şehre ulaşması da engelleniyor. Mısır Hükümeti’nin Gazze’de
ihtiyaç duyulan yardım malzemelerinin şehre girebilmesi için Refah Sınır
Kapısı’nı bir an önce tamamen açması gerekiyor. Refah Sınır Kapısı’ndan insani
yardımların geçişine izin verilmemesi Gazze’de yaşanan acıların daha da
artmasına sebep oluyor. Vicdan sahibi tüm insanlara sesleniyoruz. Dünyanın
gözleri önünde gerçekleşen bu soykırım karşısında herkesin üzerine
sorumluluklar düşüyor. Herkes yaşanan bu büyük soykırıma karşı harekete
geçmeli. Uluslararası kuruluşlar, sivil toplum ve devletler, işgalci İsrail’in
zulümlerinin önüne geçmek için atılması gereken adımları acil bir şekilde
atmalı. Bir an önce İsrail saldırıları durdurulmalıdır. Filistin’de on
yıllardır zulmeden işgalci İsrail’e karşı gereken yaptırımlar derhal
uygulanmalıdır. Bütün İslam ülkeleri ve halkları bir araya gelip tepkisini
ortaya koymalıdır. İsrail, hukuksuz işgal hareketi ve katlettiği insanlar için
uluslararası hukuk önünde ve tüm dünyanın vicdanında hapsedilmelidir.” şeklinde
belirtti.
“SİZİN İZZETLİ DURUŞUNUZ TÜM DÜNYAYI HAYRAN BIRAKIYOR”
Son olarak Gazze ve tüm Filistin özgür
oluncaya kadar mücadeleyi tüm güçleriyle sürdürmeye devam edeceklerini söyleyen
Gili, “Kendini İslam'a ve Mescid-i Aksa’ya adamış Gazze halkına buradan
selamlarımızı iletiyoruz. Sizin izzetli duruşunuz tüm dünyayı hayran bırakıyor.
Zalim siyonistler yaptıklarının hesabını verecek ve cehenneme sürülecek. Sizler
ise bu ödediğiniz bedel karşısında cennetin en güzel makamlarında
ağırlanacaksınız inşallah. Buradan tekrar yüksek sesle ifade ediyoruz ki
Mescid-i Aksa, Gazze ve tüm Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm
gücümüzle sürdürmeye devam edeceğiz.
Aksa Tufanı, İslam coğrafyasının özgürlük hikâyesidir. Bu hikâyenin
bütün kahramanlarını buradan bir kez daha selamlıyoruz. Kahrolsun ABD!
Kahrolsun İsrail, Kahrolsun küresel emperyalizm! Yaşasın Gazze direnişimiz! Yaşasın
nehirden denize özgür Filistin! Yaşasın küresel intifada.” diye belirtti.
Program, İlim Yayma Cemiyeti başkanı Nihat Korlaelçi'nin dua metnini okumasıyla sona erdi.