Gazze’deki saldırıları protesto eden Bingöl İslami Kardeşlik ve Dayanışma Platformu, kitlesel basın açıklaması düzenledi.
Gazze’de devam eden işgal çetesinin saldırılarını
protesto etmek ve Filistin halkına destek vermek amacıyla Bingöl İslami
Kardeşlik ve Dayanışma Platformu öncülüğünde bir basın açıklaması düzenlendi.
Cuma namazı sonrasında gerçekleşen etkinliğe Bingöl halkı yoğun ilgi gösterdi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, platform adına açıklamayı Yusuf Boğatekin okudu.
Boğatekin açıklamasında, Gazze’de aylardır süren insanlık dışı saldırılara dikkat çekerek, özellikle son günlerde artarak devam eden bombardımanın hastane, ibadethane ve sivil yerleşim yerlerini hedef aldığını vurguladı.
Açıklamayı okuyan Boğatekin, “Gazze’de 18 aydır süren, son günlerde artarak devam eden insanlık dışı saldırılar, sivil yerleşim yerlerinin, hastanelerin, ibadethanelerin ve çadırların bombalanması siyonist rejimin vahşetini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Gazze'de, işgalci israil tarafından 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye, Hiroşima saldırılarında atılan bombaların 3 katından fazla bomba atıldı. İşgalci siyonistler, insani yardımların girişini de engelleyerek Gazze'nin topyekûn bir zorluğu yaşamasını istiyor. Günlerdir Gazze’ye bir kuru ekmek girmiyor. Un stokları tükendi. Fırınlar kapandı. Yakında açlıktan toplu ölüm haberlerini duyabiliriz.” dedi.
“KUDÜS DAVASI, YALNIZCA
FİLİSTİN HALKININ DEĞİL, TÜM MÜSLÜMANLARIN VE MAZLUMLARIN DAVASIDIR”
Açıklamada, siyonist işgalcilerin yalnızca Gazze’ye değil, tüm İslam coğrafyasına yönelik tehdit oluşturduğuna dikkat çekilirken, Batılı devletlerin ve özellikle ABD'nin israile verdiği desteğin altını çizen Boğatekin, “Siyonist işgalciler, bir yandan Filistin’in kalbinde yer alan Kudüs’ü ve çevresindeki kutsal mekânları gasp ederken, diğer taraftan da Gazze’de katliam ve yıkımla, Müslümanların kanını akıtmaktadır. Ne yazık ki, bu zulümler yalnızca işgalcilerin değil, onlara her türlü desteği sağlayan emperyalist güçlerin de eseridir. Başta ABD olmak üzere birçok batılı ülke, işgalcileri silahlandırmakta, ekonomik ve diplomatik koruma sağlamaktadır. Uluslararası kamuoyu ise bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmayı sürdürmektedir. Kudüs davası, yalnızca Filistin halkının değil, tüm Müslümanların ve mazlumların davasıdır. Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü için mücadele etmek, her müminin görevidir. Hiç kuşkusuz Kudüs’ün kurtarılması için mücadele eden kahraman Gazze halkının yanında olmak, destek vermek Müslümanlar için, İslam ümmeti için dini bir görev olmakla birlikte bir varlık yokluk savaşıdır da… Çünkü başta Amerika olmak üzere dünyanın egemen güçlerinin desteğini arkalarına alan işgalci siyonist Yahudiler, sadece Filistin’e değil geniş İslam coğrafyasına da gözlerini dikmiştir.” ifadelerini kullandı.
“GAZZE YORULMAYACAK,
DÜŞMEYECEK, TESLİM OLMAYACAKTIR”
Direnişin kırılmadığını ve direniş ruhunun sürdüğünü ifade eden Boğatekin, “israil, Gazze'nin direncini tüketmek üzerine bahis oynuyor ve küresel protestoların zaman içinde yavaş yavaş azalacağını umuyor. Ancak Gazze yorulmayacak, düşmeyecek ve asla teslim olmayacaktır. Enkazın altından bayrak taşıyan bir çocuk çıkıyor. Yıkıntıların arasından bir meydan okuma çığlığı yükseliyor. Bombaların yağdığı Refah'ta insanlar geri çekilmiyor. Evlerin yerle bir edildiği Cibaliye'de direniş ruhu kırılmadan devam ediyor. Gazze’nin kahraman evlatları Aksa Tufanı ile birlikte siyonistlere karşı büyük bir cephe açmış ve israilin yenilmezlik algısını yerle yeksan etmişlerdir. Kahraman mücahitler en iyilerini feda etmekten, kadın, erkek, çocuk on binlerce şehit vermekten çekinmeden cihatlarını sürdürmekte, Kudüs kurtarılıncaya kadar durmayacaklarına dair yüce Allah’a söz vermektedirler. Bizler bu mukaddes cihada, ümmetin kurtuluş savaşına, Filistin’in, Gazze’nin özgürlük mücadelesine her şekilde, her platformda, her ortamda destek olacağımıza söz veriyor ve bu çabadan geri durmayacağımızı ilan ediyoruz. Buradan, bu meydanda tüm İslam alemine çağrıda bulunuyoruz; zaman uyanma, kendine gelme zamanıdır! Bir an bile gaflette kalma lüksümüz kalmamıştır. Kudüs’ün kurtuluşu için kıyam etmiş, feryatlarıyla ümmeti yardıma çağıran kahraman kardeşlerimizin imdadına koşma, 'bir yardımcı yok mu?' diyen mazlum, mustazaf kadın ve erkekler, çocuklar için ayağa kalkma zamanıdır.” İfadelerine yer verdi.
“SALDIRGANLIK SADECE
GAZZE, FİLİSTİN, LÜBNAN, SURİYE GİBİ “MÜCÂVİR” BELDELERLE SINIRLI KALMAYACAK”
Açıklamada, ümmete çağrıda bulunularak, bu mücadelenin
yalnızca Filistin halkının değil tüm İslam ümmetinin varlık-yokluk savaşı
olduğunu belirten Boğatekin, “Ey Müslümanlar! Ey onur ve izzetlerini
yitirmemiş, vicdan sahibi insanlar! Yöneticisiyle, yönetileniyle tüm İslam
ümmeti bu varlık savaşında tereddütsüz yerini almalıdır. On binlerce şehit
verme pahasına, şehirlerinin yerle bir olması pahasına, evsiz barksız, aç ve
çıplak kalma pahasına Aksa Tufanı destanıyla siyonist cephe karşısında tarihin
en büyük direnişini başlatmış bulunan kardeşlerimiz bizleri bekliyor, İslam
ümmetini bekliyor… Bu iman-küfür savaşına, hak-batıl savaşına, malımızla,
canımızla ve dilimizle katkıda bulunup Filistin’in kurtuluşu yolunda zafer dolu
günlere yürüyelim! Bu soykırımın durması ve siyonizmin amaçlarına ulaşmasını
engellemek için halkı Müslüman olan ülkelerin liderlerinden Müslümanca tavır
takınmalarını bekliyoruz. İslâm dünyasındaki devletler, hükümetler ve
uluslararası kuruluşlar her ne pahasına olursa olsun, israilin saldırganlığını
dizginlemek zorundadır. Söz konusu saldırganlık sadece Gazze, Filistin, Lübnan,
Suriye gibi “mücâvir” beldelerle sınırlı kalmayacak, coğrafyamızın tamamına
yayılacaktır. siyonist işgalin çıkardığı yangın söndürülmediği takdirde,
alevler en uzak köşelere kadar erişecektir. Hiçbir hükümet, hiçbir devlet ve
hiçbir ülke kendisini güvende hissetmemelidir. Bugün israille kol kola
yürüyenler de dâhil olmak üzere, günün birinde herkes bir şekilde siyonist
saldırganlıktan payını alacaktır.” şeklinde konuştu.
“DİPLOMATİK VE TİCARİ İLİŞKİLER KESİLSİN”
Boğatekin ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı’na da bir dizi çağrıda bulundu. israil ile tüm diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesini, askeri anlaşmaların iptal edilmesini, hava sahası ve limanların israili kapatılmasını talep etti.
BOĞATEKİN’İN SIRALADIĞI
BAŞLICA TALEPLER ŞUNLAR OLDU:
“Bunun için ülkemizde iktidar sahiplerinden, Sayın
Cumhurbaşkanından beklentilerimiz var. Bunlar; israil ile tüm diplomatik
ilişkilerin kesilmesini, ticari ve askeri bütün anlaşmaların iptal edilmesini,
hava sahalarımızın ve limanlarımızın siyonist çeteye derhal kapatılmasını
istiyoruz. siyonist çete ile tüm ticaretin kesilmesini, ekonomik ambargo
uygulanmasını, boykotu vatandaşlar uyguluyor iken, devletin de bir bütün olarak
bunu uygulaması ve siyonist çetenin ürünlerinin ülkemize sokulmasının
engellenmesini istiyoruz. israile sevkiyat yapan firmalara yaptırım
uygulanması, siyonizmi ve katliamları öven yaklaşımların, paylaşımların nefret
suçu kapsamına alınması, israile gidip savaşan çifte vatandaşlığa sahip siyonistlerin
vatandaşlıktan çıkarılması, ülkemizde Amerika ve siyonist çeteye hizmet eden
Adana İncirlik ve Malatya Kürecik üstlerinin kapatılması, israilin enerji
ihtiyacının büyük kısmını karşılayan, BOTAŞ tarafından işletilen Bakü-Ceyhan
boru hattının soykırım nedeni ile kapatılması başlıca beklentilerimizdir.”
Program okunan dua ile sona erdi.