1936 yılında vilayet statüsüne kavuşan Bingöl kuruluşundan günümüze kadar maalesef plansız, kontrolsüz, betonlaşma yoğunluklu, dar, sıkışık ve estetikten yoksun şekilde dizayn edilmiştir.

Zamanla kalabalıklaşan ve nüfusu artan ilimizin yer darlığı, cadde ve sokakların geniş tutulmaması çarpık mimariye sebebiyet vermiştir. Günümüzde apartmanlaşma ve yüksek katlı binalara rağmen şehir içerisinde rahat hareket edememe hissi uyanmakta.

Anlaşılıyor ki, ilimiz doğru planlanmamış, dar alana nüfus yoğunluğu ile sıkışmış bulunmakta. Oysa ki, kentler şehir sakinlerinin yaşantılarını, sosyal durumlarını, kültürel yapılarını etkileyen önemli unsurlardır. Dışarıdan gelen bir vatandaşın ilk izlemini o kentin kamusal alanlarından edinmektedir.

Kent estetiği; kamusal alanların estetik açısından üretilmesi, biçimlendirilmesi, dönüştürülmesi anlamına geldiği malum. Ayrıca kent estetiği insanın sosyal ve ruhsal yapısına yani insana birebir ve doğrudan etki eden bir olgudur. İnsanın yaşadığı kentte modern bir görüntü hissetmek istemesi gayet normaldir.

Vatandaş olarak nasıl bir kent ve nasıl bir yaşam istiyoruz?

Özetle aktaracak olursak;

Yollarında, caddelerinde ve nihayet kaldırımlarında rahat yürümeyi, şehir içi ulaşımında otobüslere rahat binmeyi, çocukların sokak ve parklarda rahat dolaşabilmesi, engelli vatandaşların da kaldırımlarda endişesiz yürümesi.

İlimizde her semtin ve her mahallenin, her cadde ve sokağın araçlarla dolu olduğu, ana caddelerde çift taraflı park halinde bulundukları bir ortamda nasıl bir yaşam düşünülebilir ki?

Bingöl'ün şehir yapılanmasının hangi ahvalde olduğu malum. Sayın Belediye Başkanımız şehrin dar cadde ve sokaklarının fiziki alana sıkışmışlığını düşünerek şehre estetik bir görüntü kazandırmak ve vatandaşın gönlüne dokunmak açısından uygun gördüğü her alanı düzenlemek, genişletmek trafik yoğunluğunu bir nebze olsun rahatlatmak çabası içerisinde olduğu görünen bir gerçek.

Cadde ve sokakları rahat, çekici bir yaşam alanına dönüştürme gayreti takdire şayandır. Yapılan düzenlemelerin bazılarını zikredecek olursak;

Yeni Belediye binası civarının açık alan haline getirilmesi, çevre yollarının genişletilmesi, Genç yolunun askeri üst geçidine kadar uzatılması, eski garaj yolunun kültür caddesi ile birleştirilerek genişletilmesi, eski hastanenin ön ve arka caddelerinin genişletilmesi, görüntü kirliliğine sebep olan cadde ve kaldırımlardaki parke taşlarının sökülerek yolun asfalt, kaldırımların ise bazalt taş ile düzenlenmesi.

En son gördüğümüz Rehberlik ve Araştırma Müdürlüğü (RAM) duvarının içeriye çekilerek geniş bir alan oluşturulması, Ziraat Bankasının yanındaki havayolları bilet satış noktasının yıkılarak kaldırımın genişletilmesi gibi hizmetler şehir estetiğine katkı sağlayan yatırımlardır. Bu çalışmaların takdire şayan olduğu herkes tarafından dile getirilmektedir.

Bütün bu icraatlar iyi kurgulanmış mekânsal geçişler olup, uyumda kentsel estetiğin özelliklerini ihtiva etmektedir.

Güzel olan kavrama, kentsel imaj, estetik değerler ve peyzaj bütünlüğü içinde kente verilen değerin ifadesidir diye düşünmekteyim. Bununla beraber Başkanı takdir ve tebrik yetkisi şüphesiz ki, halkımıza aittir.

Netice itibariyle, yol kaplamaları, aydınlatma gibi ve yukarda belirtilen çalışmalar şehrimizin estetiğine katkı sağlamış, ilde yaşayan erkek, kadın çocuk, engelli, yaşlı ve genç gibi herkese açık kültür alanı herkesin hoşuna gidecek, moral duygularını güçlendirecek yaşam alanları olduğu için önem arz etmekte. Dolayısı ile tebrik etmek, hakkını teslim etmek çalışma arkadaşlarına başarılar dilemek, kutlamak gerekir diye düşünüyorum.

Destek olan her yetkilinin hakkını da unutmamak lazım.