Advert
as

Fırsatı Kaçırıyor Muyuz?

  • Ayhan ERKMEN
  • 2020-04-06 10:54:19
  • 2604 Görüntülenme
  •  

    Korona Virüs büyük bir musibet ve imtihan bizim için.. Hayatımızdan aldığı bir çok nimet var. Bir çok nimetten mahrum kaldık. Birçoğu işine ara verdi. Yapılan telkinlerle vatandaşların büyük çoğunluğu eve kapanmak durumunda kaldı. Çarkların durması, araba kornalarının azalması, kalabalık seslerin seyrekleşmesi, hayatın durağanlaşması, sürekli biriktirme ve eşya yarışında  olanların yavaşladı. Hiç ölmeyecekmiş gibi bağlandığımız, borçları uzun yıllara yaydığımız  bir zamanda Allahu teala bir virüsle hayat gidişatımıza nokta koydu ve bizi durdurdu. Bazen koşarken, daha iyi koşabilmek için mola vermen gerekebilir. Diğer güne daha zinde girmek için, uyuşuk girmemek için uyuman gerekir. Yüce Rabbimiz gündüzü çalışma, geceyi dinlenme ve istirahat zamanı eylemiştir. Ramazan ayında tuttuğumuz oruçta bir nevi mideyi dinlendirmek ve hizaya getirmek değilmi dir? Ramazan ayında tuttuğumuz oruçla nefsimize ayar veren Rabbimiz, sünnet olan itikaf ile de ayar vermektedir. Ramazan sonrası maneviyatı güçlü tutmak için, maddeye fazla bağlanmamak için, Ramazan ayının son 10 gününü mümkünse tamamen dünyadan el etek çekerek iyi bir takviye fırsatı sunmaktadır. İşte şu an içinde yaşadığımız Korona Virüs'lü günler böyle bir fırsatı altın tepside bizlere sunuyor. Aldandığımız iki nimetten biri olan zamanı daha verimli kullanabiliriz bu vesileyle.. Bazen bu fırsatı elimizin tersiyle itenler de yok değil. Korona üzerine çok video çekildi. Üzerine beste ve şiirler yazıldı.  Nereye bu gidiş deme yerine, bu musibet imtihanını pespayeleştirenler oldu. Bu imtihandan tefekkür ve akli melekelerimizi çalanlar olduğu gibi, ufkumuzu da daraltmaya çalıştılar. Hikmeti ıskalayıp, şaşı gözlerle olaya bakanlar oldu. Bu imtihanı kahkahalar arasında, umursamaz sohbetlere meze yapanlar oldu. Bu imtihan sosyal medya da saçma tik - tok videolarına kurban edilmemeliydi.

    Elbet bu salgın, imtihan da birgün bitecek. Ümit ve sevinçler bizim hazine ve kazanımlarımızdır. Lakin içimde taşıdığım endişe ve korkularım var.

    Korkuyorum! Cuma namazlarına lakayt kalmaktan!

    Korkuyorum! Cemaatle namaz kılmayı arzulamamaktan!

    Korkuyorum! Müslüman kardeşime artık elimi gönül huzuru ile verip ona tebessüm sadakası dağıtamamaktan!

    Korkuyorum! Camileri mahzun bırakmaktan!

    Korkuyorum! Cami cemaatini gençleştirmemekten!

    Korkuyorum! Akraba, komşu ziyaretlerini askıya almaktan!

    Korkuyorum! Gayretsizliğimin tavan yapmasından ve sıradanlaşmasından!

    Sadece buda değil aslında..

    Korkmalıyız! Bu musibet rağmen, alnımız hala beş vakit secdeye gitmiyorsa!

    Korkmalıyız! Kur'anımızı, Hadis kitaplarını hala açıp okuma zahmetinde bulunmuyorsak!

    Korkmalıyız! Yarabbi! Günahlara daldık. Daldığımız bu günah çukurundan çıkar, bu gaflet uykusundan uyandır bizi diyemiyorsak!

    Korkmalıyız! Hala birilerinin yanlışını kendimize koz yapıp dinden uzaklaşıp, mesafeli duruyorsak!

    Korkmalıyız! Defalarca uyarıldığımız halde, hala ölü taklidi yapıp kulağımızın üzerine yatıyorsak!

    Korkmalıyız! Tuli emelin bizlere galebe çalıp, ahiretimizi çalmasına fırsat veriyorsak!

    Eğer ki bu ayetin idrakinde olursak, bu musibet büyük kazanımlar elde etmemize vesile olabilir.

    "Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir." (Şems 9.)

    Selametle

     

    Ayhan ERKMEN
    Ayhan ERKMEN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ