Advert
as

PERSPEKTİF ÖNEMLİ

  • Hasan YILMAZ
  • 2022-09-20 10:27:31
  • 693 Görüntülenme
  • Her insan farklı bir şekilde imtihan ediliyor. Kimi canıyla kimi malıyla kimi evladıyla velhasıl herkesin imtihanı çok farklı olabiliyor. Çile yeri olduğu için kimsenin çok fazla rahatı olmayabiliyor. Nice güzel insanlar tanıdık başlarına öyle bir şeyler geldi ki dayanılacak gibi değildi, onlar bu imtihan sürecinde dik durmayı becerdi. “Yalnız sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz” dediler.

    Bütün değerli ve inançlı insanlar tarih boyunca böyle bir düşünceyi taşımış bu düşünce ekseninde davranış geliştirmişlerdir. Ona inanmak, ona boyun eğmek ondan başkasına bakmamak ne kadar güzel ve ne kadar değerli bir bakıştır. Hayatın her alanında insanın rabbini düşünerek hareket etmesi, sosyolojik anlamda kendine bakması, çok önemli bir bakıştır.

    Bu tür insanlar, niye bu ev almış niye bu araba almış niye bunun şuyu var buyu var demediler. Başkasına baktıklarında hep ilahi bir nazarla baktılar. Kendinden daha iyileri hep örnek aldılar, kendinden kötülere bakıp hep hallerine şükür ettiler. Kötülerin kötülüklerine de hep Allah ıslah etsin dediler. Bu muazzam bir cömertlik değil mi? Hangi felsefede hangi psikolojide hangi sosyolojide hangi mantıkta böyle bir bakış var.

    Bugünkü muhabbetlere baktığımızda kimse kimseyi beğeniyor mu? Kimse rakip partiyi beğenmiyor kimse rakip takımın golünü hazmedemiyor. Kimse kendinden olmayanı kabullenemiyor. Kendinden iyi olanı örnek almak yerine sadece kendisine benzemeyi arzuluyor. Gelinen noktada temel felsefe “Bunlara Allah’ın suyunu vermeyeceğiz.” Ne acı bir tablo değil mi? Bu bakış hüseyni bir bakış değil zalimce bir bakıştır. Aslında asıl hedeflenen de söylemde, bakışta gizlidir.

    Rabbimizin bunca nimetlerini hem düşünmek hem de kendisinden bir başkasına vermemek ne kadar sakat bir bakış açısıdır. Bir üzüm bağı verilmiş bir salkım üzümü sakınmak, kimseye layık görmemek ne kadar üzücü bir durum. Nasıl düşünürsen nasıl bakarsan öyle görürsün.

    Bizim lugatımızda olumsuzluk olmamalı. Biz her şeye rağmen ümit var olup O’nun rızasını kazanmak zorundayız. Dünyanın bütün süsüne karşın benim hayatım, ölümüm her şeyim âlemlerin rabbi için olmalıdır, diyebilmeliyiz. Her şeyi yoktan var eden bütün âleme rızkını veren bir gücü unutup başka güçlerin peşinden koşmak ahiretimizi unutup hep dünyevileşmek doğru bir yaklaşım olmasa gerek.

    Bu konuda çok hata yapıyoruz. Bu konudaki kazanımlarımızın çok önemli olduğunu düşünüyoruz inanın ki yanılıyoruz. Bütün mesele Allah’a kul olmaktır. İlk ezberlediğim ayet bununla ilgiliydi. Hocam bana zariyat elli altıncı ayeti ezberletmişti. “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” Ondan sonra saatlerce kitap okumalar, felsefe, sosyoloji, psikoloji, mantık yıllarca uğraş uğraş böyle bak, şöyle bak, niye böyle niye şöyleler. Anladım ki her sonuç bir başlangıçtır. Bütün mesele, bütün bakış hocamın bana ilk ezberlettiği ayetteymiş.

    Selam ve dua ile…

    Hasan YILMAZ
    Hasan YILMAZ
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ