Advert
as

Evlat

  • Musa APUHAN
  • 2016-09-26 14:09:28
  • 4157 Görüntülenme
  •  

     

    Evlat, anne ve babanın aşkının, sevgisinin, acısının, merhametinin ve sabrının bir imtihanıdır.

    Evlat, küçük avuçlara sığacak kadar bir bedenken, anne ve babanın yüreğine sığmayacak kadar kocaman bir sevgidir.

    Evlat, paylaşılmaz ve vazgeçilmez bir aşk, bir tutkudur.

    Evlat, Allah’ın anne ve babaya bir hediyesi, bir lütfu, bir keremi ve ihsanıdır.

    Evlat, anne ve babayı olgulaştıran bir terbiyecidir.

    Evlat, babanın göğsünden, annenin rahmine giden yolculuğun başlangıcıyla, ölene kadar sürecek olan olağanüstü bir mucizenin adıdır.

    Evlat, bir serçenin yavrusunun canı kadar naif ve kırılgan bir candır.

    Biliyorum bütün anne ve babalar, hep bir ağızdan, “hepsi bu mu?” diyorlardır.

    Haklıdırlar.

    Bende bir baba olarak diyorum ki; evlat sevgisini anlatmaya kelimeler yetmiyor.

    Aslında evlat sevgisinin en doğru tarifi anlatılmaz yaşanır.

    Bazen bir anne ve babanın bütün huzuru evladının gözlerindeki bir tebessümde saklıdır.

    Bazen minik ellerindeki bir dokunuşta, bazen de anne, baba diyen dilinde saklıdır.

    Evlat, bazen bütün acıların ve yorgunlukların unutulması için sığınılan sakin bir liman gibidir.

    Evlat, hayatında bir kez anne ve babasına “ben size kurban olurum.” der, o deyiş anne babanın hayatları boyunca yaşadıkları acıları, sıkıntıları, yorgunlukları ve mutsuzlukları alır götürür.

    Bu anne ve babaya sihirli bir dokunuştur.

    Evlat, anne ve baba için uçsuz bucaksız karanlıkların üzerine doğacak güneştir.

    Evlat, bazen tek bir sözü ile anne ve babanın kalbine doluşan bir ışık demetidir.

     

    Evlat, ilk gülüşünü, ilk konuşmasını unutamadığın, kesilen ilk saçını mendilinde bir ömür sakladığın, kesilen göbeğini bir türlü atamadığın canındır, kanındır.

    Evlat, dünyada güzel olan her şeye sahip olmasını istediğin tek kişidir.

    Evlat, her gece koynuna alıp uyumak istediğin, saçlarını okşamaya doymadığın, nefesini ciğerlerinde hissettiğin, aslında bütün doyamadığın güzel duyguların toplamıdır.

    Evlat, her anne ve babanın, yüzünde Yasin BÖRÜ’nün yüzündeki masumiyetini gördüğü Allah’ın bir kudretidir.

    O kuvvet ve kudret yüreğinizde öyle bir sevgi kabartır ki, siz ona asla doymazsınız.

    Evlat, yüreğinize bastırıp, ciğerlerinize sokmak istediğiniz imkânsızın adıdır.

    Evlat, sana yaşattıkları bütün bu lezzetlerden dolayı, Allaha binlerce şükrettiğin, olmayana vermesini istediğin kabul olunacak duandır.

    Evlat, sahip olduktan sonra bütün çocuklara sevgiyle, merhametle yaklaşmanı sağlayan yüreğindir.

    Evlat, sokakta gördüğün her yüzde, kendi evladının yüzünü aramanın tutkusudur.

    Evlat, hele-hele gurbet ellerde ise, yolda gördüğün her yaşıtı kendi evladın zannedip, içinin kıpır-kıpır olmasıdır.

    Birde farkına varmadan içine bir acı çöker ıstırap duyarsın. Bu tutkudur, bu aşktır, bu sevdadır, yüreğine kor olur düşer.

    Evlat, anne ve babanın hayatının lokomotifidir.

    Evlat, sınırsız bir sevgi, her türlü mücadeleyi gerektiren bir fedakarlık, dipsiz bir histir.

    Evlat, sorduğu yüzlerce anlamsız soruya, sabırla binlerce mantıklı cevap verme anlayışıdır.

    Evlat, o yokken vazgeçemem dediklerinin tamamından, o var diye vazgeçmektir.

    Evlat, yılların büyütemediği, anne ve babanın küçük bebeğidir.

    Sonuç olarak; evlat ne kadar hayırsız ve vefasız da olsa, anne ve babayı ne kadar üzse ve yorsa da ‘’o benim canım ve kanımdır’’dediği, incitilse de asla küsmediği, sevmekten ve ona olan tutkusundan asla vazgeçmediğidir.

    Yüreği, hunharca katledilen küçük Yasin’i için her gün kor gibi yanan anneye sabır ve metanet diliyorum.

    Şehid Yasin ve arkadaşlarının şehadetini bir kez daha tebrik ediyorum.

    Bende bir baba olarak, anneleri kadar belli etmesem de, iki evladını gurbete gönderen ve onlardan ayrı kalmanın hüznünü yaşan biri olarak, bütün anne ve babaların evlatlarının hayırlı evlat olmalarını diliyorum.

    Mutlu eden vuslatlar hayatlarından hiç eksik olmasın.

     

     

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ