Ülkemiz,
1950 yılından bugüne kadar en kirli ittifakına bu seçimde şahit olmuştur.
2013
yılından itibaren aklın ve vicdanın kabul edemeyeceği oyunların bu ülkede
sahneye konduğunu öğrendik.
Dış
mihraklarla ve ülke düşmanları ile işbirliği yapılıp, bu halka operasyonlar
yapılmış, ülkeyi kendi kazanımlarını koruma adına dış güçlere ispiyonlamış,
meşru hükümeti devirme adına her türlü hileye başvurulmuş, bütün bunların
neticesinde bu ülke hükümetine ve halkına darbe yapılmış, bu darbenin
gölgesinde 16 Nisan referandumuna gidilmiş, karanlık eller devreye girmiş,
ülkeyi iç karışıklığa götürmek için her türlü oyuna başvurulmuştur.
Bütün
bunların devamında, Türkiye ilk kez geçilen yeni Cumhur seçimini oylamaya
gitmiştir.
24
Haziranda yapılan seçimde halk tercihini sandığa yansıtmıştır. Yapılan bu seçimin
aslında sadece bir cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi olmadığı çok
aşikardır.
Bu
seçim yeni sistemin onaylanması, içimizdeki darbeci artıklarının ayıklanması,
ülkenin içimizdeki ülke düşmanlarını ayıklayıp tam bağımsızlık sürecini
başlatması demektir.
Bununla
beraber siyasi partilerin yaklaşık 9 ay sonra yapılacak olan yerel seçimlere
ciddi bir hazırlık aşamasıdır.
Yapılan
seçim ve sandık sonuçları şunu bize net göstermiştir ki; halk bu ülke üzerine
oynanan oyunların farkındadır, birilerinin dediği gibi bu halk göbeğini kaşıyan
ve hiçbir şeyin farkında olmayan değil, tam tersine onların kurduğu bütün kirli
ittifakların farkında, onların oyunlarını bozmuş ve tuzaklarına kendileri
düşmüştür.
Bu
halkın aklıyla dalga geçilmeyeceğini, bu halk seçimlerde bu zihniyeti
sandıklara gömerek göstermiştir.
Kendi
hırsları için bu milletin değerleri ile örtüşmeyen yapılarla yapılan
ittifakların bir benzerini önümüzdeki yerel seçimlerde, yine bazı bahanelerin
arkasına sığınılarak yapanlar olacak mıdır?
Kendi
seçmenini başka partilere oy vermeye yönlendirenlerin, kendilerine emanet
edilen koltukları da yarın bazı hesaplar neticesinde bir başkalarına
satmayacaklarından nasıl emin olabiliriz?
Kirli
ilişkileri, kirli ittifaklarla aklayamazsınız.
İyisiyle
kötüsüyle bir seçim daha geride kaldı, ancak unutmayalım ki her seçim sonrası,
yeni bir seçimin öncesidir.
Şimdi
herkes şunu yapmalıdır;
‘’Bu
seçimde ben kimin değirmenine su taşıdım?
Kendi
kişisel ve siyasi çıkarlarım için kimleri ve hangi değerlerimi sattım veya bu
ülkenin menfaatleri ve milletin maslahatı için ben nelerimden vazgeçtim?”
demelidir.
Özetle
şunu ifade edebilirim:
24
Haziran seçiminin kazananı milli ve yerli halk olmuştur.
R.T.Erdoğan
bir kez daha bu ülkenin en güvenilir siyasetçisi olduğunu ispatlamıştır.
Beddua
için ellerini kaldıranlar, bu halkı öldürmek için devletin uçaklarını
kaldıranlar, kirli ittifaklarla bu ülkenin bağımsızlığını ortadan kaldırmak
isteyenler bir kez daha kaybetmişlerdir.
Meral
Hanım’ında, Muharrem Bey’inde, Temel Karamolaoğlu’nun da bu halkta bir
karşılıklarının olmadığını gördük.
Onları ortaya sürenlerinde bu neticeyi gördüklerini ümit ediyorum.
Sonuç
olarak bütün yaşananlara rağmen Sayın Cumhurbaşkanın, ülkenin bütününü
kucaklayıcı mesajlar vermesi oldukça önemlidir. Varsa bir hukuksuzluk, bunu da
hukuka havale etmelidir.
24
Haziran genel seçiminin ülkemize, milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.
Hiçbir
kazanım ve seçim, kardeşliğimizden daha önemli değildir.
24
Haziran Genel seçimleri Türkiye’nin genelinde olduğu gibi, Bingöl’de de huzur
içerisinde yapılmıştır.
Halkın iradesi sandığa yansımış, Bingöl halkına
düşen de bu sonuca saygı göstermek ve seçilen Milletvekillerini tebrik edip,
bundan sonra Bingöl için el birliği ile güzel şeyler yapmak olacaktır.