Advert
as

Hırsızın Hiç mi Suçu Yok?

  • Musa APUHAN
  • 2017-10-23 12:08:09
  • 3705 Görüntülenme

  •  Kuralları kendi içinde olan bir oyundur siyaset…

    Siyasetçilerimize bir ipucu; siz siyasette kazanmak istiyorsanız seçmene muktedir olduğunuzu mutlaka hissettirin.

    Seçmene kendinizi hissettirmenin en güzel ve kolay yolu, gündemin içinde olmak, beklentilere yanıt olabilecek söylemlerde bulunmak, kişilerin değil, kitlenin algısını yönlendirmektir.

    Çoğunluğun desteği varsa sizde var olacaksınız, siyaset yüzdeler üzerinden yapılır.

    Siyasetçinin en antipatik olanı, halkla iletişimi kopuk olanıdır, iletişim kitleyi harekete geçirir ve domine eder.

    Eğer bir siyasetçi halka, “ben sizin ne demek istediğinizi çok iyi anlıyorum, beklentilerinizi hatta günlük ihtiyaçlarınızı çok iyi biliyorum.” diyorsa o halkın gözünde sempatiktir.

    Süreç içinde yapacağı yanlışların, yerine getirmediği sözlerin tolere edileceğini bilir. Çünkü işin en başında sorunları çözmede yetkin olduğunu insanlara ifade etmiş ve insanlarda bu doğrultuda adımların atıldığını görmüşse, ilişki oturmuş demektir.

    Bazen bazıları ile dünya görüşünüz ayrı olabilir, onlara gitmemek, onlara sırt dönmek yerine onlara gitmek gerekir, çünkü ideolojik ayırımlar olsa bile unutmayalım ki sandığa gidilirken en çok kendi geleceğimizi ve istikbalimizi düşünüyoruz.

    Bu sebeple günlük sorunları bilen, sürekli siyasetiyle halkın içinde olan kişi halk tarafından sevilen ve vazgeçilmeyen insan olacaktır.

    Siyasete ticaret mantığı ile bakan siyasetçiler artık şunu görsünler; sağlam bir ilişki, tek taraflı yürümez. Siz sürekli Cuma, bayram ve diğer özel günler için mesaj yayınlamak, bilboardlara resim asmak, üstü açık araba ile ana caddelerden geçip halka el sallamakla iyi bir siyasetçi olamazsınız.

    Siz böyle yapmakla halkın düşüncesini değiştirebileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz!

    Burada bir şeyin altını çizerek ifade etmek istiyorum;

    Halk sizi tanıyabilir, bu halkta bir karşılığınızın olduğu anlamına gelmiyor.

    Biraz siyaset biliyorsanız şunu da öğrenmiş olmanız gerekirdi; halk sizi tanıyor diye sizi sevmez ve itibar etmez.

    Geçmişe göre işin rengi çok değişti. Halk artık şunu söylüyor ve soruyor;

    “Sen beni ne kadar tanıyorsun?”

     O zaman artık reklamla, halkı ayağına çağırarak değil, ancak halkın ve gençlerin içinde olarak, halka dokunarak, gençlerin beklentilerini anlamak için gözlerinin içine bakarak başarı elde edebilirsiniz…

    Tabiri caiz ise manavdan meyve seçer gibi…

    Güçlü siyaset, seçmen odaklı anlayışın neticesinde olur.

    Kamu yönetimi ve siyaset bilimci Serdar APUHAN’dan alıntıdır.

    Genelde AK Partinin, özelde Bingöl AK Parti teşkilatının bir oluşum ve dönüşüm sürecine girerken atacağı her adımda bireyin, ilin, ülkenin ve bölgenin hassasiyetlerini göz önünde bulundurması gerekir.

    2007 genel seçimlerinden itibaren Bingöl Halkının değil, kişilerin talepleri doğrultusunda yönetimler oluşturuldu. Yönetimlerin oluşturulmasında, aday belirlemelerinde, halkın talepleri karşılanmayınca belirleyicilerin değil belirlenenlerin değiştirilip yerine defalarca belirlemelerde ve atamalarda hata yapanların tekrar belirleyici olmaları, halkın aklıyla alay etmekten öte bir şey olmadığını gördük.

     

    İşte yukarıda alıntıladığımız tespitlerde şunu çok iyi gördük ki; halk artık sizi çok iyi tanıyor. Ama şunu da gördük ki siz bu halkı iyi tanıyamamışsınız…

    Atalarımızın da dediği gibi “dore miru, heve hirına’’

    Bu halk bu defa kendisini tanıyan ve önceleyen siyasetçilere, özelikle de siyasette belirleyicilere değer verecektir.

    AK Parti Merkez İlçe Başkanlığına seçilen Feyzi KIZIL kardeşimizi bir kez daha tebrik ediyorum.

    Boşalan Kadın Kolları Başkanlığına kendi iradesi ile siyaset yapabilen birilerinin seçileceğini ümit ediyorum.

    Kongre sürecinin sıkıntısız geçmesini temenni ediyorum.

     

    Son söz; Bingöl’ün seçilmiş Belediye Başkanının son dönemlerde hızlandırdığı hizmetlerini aksaksız yerine getirebilmesi için kendisine yönelik yapılan ayak oyunlarından vazgeçilmesinin (vatandaşın giderilmeyen sıkıntılarından ve mağdur edilişlerinden dolayı şikayet ve serzenişlerini kastetmiyor ve bunları haklı buluyorum.) hem Bingöl Halkının yararına, hem de hata üstüne hata yapan belirleyicilerin yararına olacaktır.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ