Advert
as

DOST SOHBETİNDEN-4

  • Musa APUHAN
  • 2017-09-25 19:23:40
  • 2664 Görüntülenme
  •  

     

    Bir önceki yazımızda değerli dostuma herkesin merak ettiği soruyu sormuştum;

     “Bingöl AK Parti teşkilatında FETÖ’cü var mı?” diye.

    Değerli dostum biraz konjöktüre, birazda gelişmelere takılmış olacak ki direk bir cevap vermek istemedi, ama meramını da ifade etti;

    “15 Temmuz darbesinden önce bu yapının nerelere sızmış olduğunu gördük. Devletin damarlarına kadar sızan bir yapı Bingöl AK Parti teşkilatına mı sızamaz?

    17-25 Aralık süreciyle beraber bir çok teşkilatta değişiklikler oldu. Bizim on bini aşkın kayıtlı üyelerimizde herhangi bir değişiklik olmadı, güncelleme bile yok, bırakın daha yönetimi…

    Nedense yönetimin bir değişikliğe gitme gibi bir endişesi var. Bu endişenin altında bu yapının içinden kişilerin olduğu yada bu yapıyla geçmişte bağlantısı olan kişilerin olduğunu herkes düşünüyor.

    İl koordinatörümüz, Bingöl ziyaretinde yönetimden bazıları tarafından adeta ablukaya alınmış, aleyhte söz söyleyebilecek herkes uzak tutulmuş veya yapılan görüşmelerde bu kişilerde nezaret etmişlerdir. Aslında söylenecek çok şey var ama…” deyip durmasından bende çok şey anlamıştım.

    Gerçi 15 Temmuzdan sonra FETÖ’cülerin teşkilatın içinde durmak isteyeceklerini sanmıyorum diyenlerin var olduğunu çünkü bu kişilerin rant ve makam avcıları olduğunu herkes biliyor. Bu nedenle aramızda fazla FETÖ’cü olduğunu düşünmüyoruz, diyen arkadaşımız çok…

    “Aidat ödeyen ve gönüllü çalışan arkadaşımız azımsanmayacak kadar çok” dedi…

    “Geçmişte AK Parti içinde olup bu yapıyla da dirsek temasında olan, onların toplantılarına katılan, hatta sosyal, kültürel ve ekonomik çıkar ilişkisi olan çok tanıdığımız vardı ama bunların bir çoğu 17-25 aralık olayından sonra tavrını R.T. Erdoğan’dan yana kullanmıştır.”

    Değerli dostumuza darbeden sonra işten çıkarılan, soruşturma geçiren ve göz altına alınıp tutuklananların durumunu da sorduk;

    Bu sayının azımsanmayacak derecede olduğunu söyledi.

    Bunların devletin içine nasıl sızdıklarını ve kendilerini nasıl kamufle ettiklerini de sordum;

    Çok net bir cevap verdi;

     “Demek ki herkes gerekli hassasiyeti göstermemiş. Halen de bazı kurumlarda ciddi çalışmaların yapılmadığını düşünüyoruz.”

    15 Temmuz darbesi akşamı siyasilerin durumunu sordum; tebessüm etti,

    “Beni mi yakacaksın…” dedi.

    Ama ben bu sorunun cevabını almadan o dostumu rahat bırakmam ve bırakmadım. Bu hususta ki söylemlerini bir sonra ki yazımızda sizinle paylaşmak isterim.

    Muhabbetler…

     

     

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ