Advert
as

Siyaset ve Ahlak…

  • Musa APUHAN
  • 2018-05-28 11:49:49
  • 2909 Görüntülenme
  • Sizce siyaset ve ahlak ilişkisi önemli değil mi?

    Neden siyasetle ilgili her konuşmanın, tartışmanın, eleştirinin ve vaatlerin altında bir ahlaki duruş arıyoruz?

    Dağılmışlıkların, parçalanmışlıkların, geri kalmışlıkların temel nedeni ahlak değil midir?

    İcraatlarını, yönetimlerini, bilgelerin öğütleri ile süsleyen, ahlakı ile taçlandıran ve başarıdan başarıya koşan yöneticilerden ve devlet adamlarından, erdem yoksunu yöneticilere ve siyasetçilere bırakmakla nasıl bir yok oluşun içine sürükleneceğimizi, yanlış yapılacak tercihlerle görmeyecek miyiz?

    İslam düşmanlarını, vatan ve millet düşmanlarını sevindirmemek için, devlet yöneticilerini, siyasetçileri alimlerimizle, bilgelerimizle ve fikir adamlarımızla bütünü tamamlayan parçalar gibi görmelerini, ahlak ve siyaset ikilemini ihya etmekten vazgeçmemelerini arzu ederiz.

    Siyaset toplumsal bir konudur ve siyasetimizi mutlaka kaynağı değer yargılarımız olan, ahlak ve yaşanmış doğrularımız olan kültürümüz üzerine bina etmeliyiz.

    Ülke ve coğrafya olarak son zamanlarda yaşadığımız ve halen devam eden savaş ve darbelere özellikle son günlerdeki ekonomik darbe girişimlerine bakıldığında, tarihimizi, toplumsal kimliğimizi, değer ve tecrübemizi, inançlarımızı kendimize pusula yapmak durumundayız.

    Kısacası devlet yönetim ve idaremizi yeniden ahlak ile buluşturmalı ve yoğurmalıyız.

    Ülkede yaşananlara bakıldığında özelikle muhalefetin bilerek veya bilmeyerek dış mihraklarla kol kola girip ülkeyi mevcut yöneticilerden kurtaralım derken aslında her türlü felaket tellalığı yaptıklarının farkındayız.

    Buradan bir kez daha onları ahlakla buluşmaya davet ediyoruz.

    Ülkeyi felakete sürükleyerek yönetime gelmek isteyenlere şunu hatırlatmak durumundayız;

    Bilmelisiniz ki, Devletin iki temel gayesi vardır: bireyin refahı ve toplumsal barış.

    Bu ikisini de yapabilecek ancak erdemli idarecilerdir.

    Ülkesinin ekonomisi çöküyor diye zil takıp oynayanlar, ahlaklı olabilirler mi?

    Yetkilerini doğru kullanabilirler mi?

    Toplumda rol-model olması gereken siyasetçi ve yöneticilerimizin, ülkenin içine düştüğü sıkıntıları iktidara gelmek için fırsat zannedenler, hangi ahlak ve değer yargısı ile rol-model olacaklar?

    Koltuk sevdasına kapılıp, istikametini kaybeden siyasetçiler, iktidara geldiklerinde doğru bir yönetim sergileyebilir mi?

    Kendileri hakikatten uzaklaşanlar, halka-hakikate tabi olun diyebilirler mi?

    Bütün değer yargılarından ve doğrulardan uzaklaşanlar, adaleti tesis edip, halka mutluluk getirebilirler mi?

    Son söz; doları tırmandırarak bu ülkenin insanının imkanlarını çalan alçakların yaptıklarına çanak tutan, sevinen ve onlarla işbirliği yapan kim olursa olsun, ahlaksızdır ve bu ülkenin yönetimini ahlaksızlara bırakacak kadar saf değildir bu millet.

    Musa APUHAN
    Musa APUHAN
    KÖŞE YAZARI
    BİYOGRAFİ